Sen hayatını görevine adıyorsun, bazı şeyleri feda ediyorsun. Sadece benim de aynısını yapmama izin ver. | Open Subtitles | لقد خصصت حياتك لعملك و ضحيت كثيرا كل ما أطلبه منك أن تسمح لي بنفس الأمر |
Onu feda ediyorsun, dostunun hayatını feda ediyorsun. | Open Subtitles | ضحيت به، ضحيت بحياة صديقك |
Sen neyi feda ediyorsun ki? | Open Subtitles | بم ضحيت أصلاً؟ |
Başkalarını feda ediyorsun, kendini değil. | Open Subtitles | انا ؟ انت مستعد ان تضحي بالاخرين و لكن ليس بنفسك |
Neden rehineyi öldürmek için kendini feda ediyorsun ki? | Open Subtitles | الآن, لماذا تضحي بفسك لقتل الرهينة ؟ |
Helene, seninle gönül eğlendiren bir adam için kendini feda ediyorsun. | Open Subtitles | يا "هيلين" لقد ضحيتي بكل شيء لأجل رجل توقف عن حبهُ لكِ |
Yaptığın şey için sana gerçekten teşekkür edemedim, benim ve ailem için kendini feda ediyorsun. | Open Subtitles | لم أشكرك بصدق لما تفعلينه الطريقة التي تضحين بها بنفسك لأجلي و أجل عائلتي |
Ama onun hayatını feda ediyorsun. | Open Subtitles | لكنك تحاول أن تضحي بها |
- Neden kendini feda ediyorsun? | Open Subtitles | -لماذا تضحي بنفسك؟ |
Onun için, gelecek vadeden fotoğrafçılık kariyerini feda ediyorsun. | Open Subtitles | ضحيتي بحياتك المهنيه من أجله |
Hâlâ beş kişi için bir kişi feda ediyorsun. | Open Subtitles | لا زلت تضحين بشخص واحد لكي تنقذي خمسة |