Tabii ki kimse ne kendisini feda etmek ne de Şafak Tanrısı gibi davranmak istedi. | TED | طبعاً رفضَ الكلُّ التضحية بأنفسهم، لكن لم يتصرفوا أيضاً كإله الفجر. |
Onun yerine bildiği şeyi öğretti: erkek olmak, kendini feda etmek ve aileni korumak için yapabileceğin her şeyi yapmakla ilgilidir. | TED | بدلًا من ذلك علمني ما عرفه: لتكون رجلًا كان حول التضحية والقيام بما تستطيع عمله لرعاية وتوفير كل شيء لعائلتك. |
O pilotların akıllarını feda etmek de buna dahil. Bu sır ortaya çıkarsa neler olur ? | Open Subtitles | بما فيه التضحية بحياة و عقول هؤلاء الطيّارين، فماذا لو كُشف السرّ؟ |
Ama sevdiğin birini feda etmek inançlarını sınar. | Open Subtitles | لكن الأضطرار للتضحية بشخص تحبينه يضع معتقداتك تحت الأختبار |
Ve onun kaybının öcünü almak için herşeyi yaparım, kendi hayatımı da feda etmek dahil. | Open Subtitles | وسأفعل أي شيء لأثأر لها حتى لو اضطررت للتضحية بحياتي |
Bu olayı şahı korumak için kaleyi feda etmek gibi düşün. | Open Subtitles | فكر بالأمر كما لو أنه.. تضحية بغراب من أجل ملك |
Dr. Teng ve o kadar teknisyenin hayatlarını feda etmek sadece eczalık sektörüne girebilmek için. | Open Subtitles | التضحية بحياة الدكتورة تنغ وكل أولئك التقنيين فقط للعودة إلى العمل الصيدلي |
Kendini feda etmek bunu yapmama yardımcı mı olacak? | Open Subtitles | وتظنين أن التضحية بنفسك سيساعدني على ذلك. |
"Çoğunluğu kurtarmak için azınlığı feda etmek uygun mudur?" | Open Subtitles | هل من المناسب التضحية بحياة البعض لأجل انقاذ الاغلبية؟ |
Bir kral insanları için her şeyini feda etmek istiyorsa neden ruhunu da etmesin? | Open Subtitles | اذا كان على الملك التضحية بحياته من اجل شعبه لماذا لا يمكنه التضحية بروحه ؟ |
Onu feda etmek istilayı durdurmaya yarayacaksa buna değer. | Open Subtitles | يستحق التضحية به إذا كان هذا سيوقف الغزو. |
Beni durdurmak için sevdiğin insanlardan feda etmek zorundasın. | Open Subtitles | لإيقافي سيتوجب عليكِ التضحية بأناس تهتمين لأمرهم |
O zaman eğer herhangi bir şey olursa kendimi feda etmek zorunda kalsam bile o kişiyi korumaya karar vermiştim. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، مهما حدث، حتى لو إضطررت إلى التضحية بنفسي أنا قررت إن عليَّ حماية ذلك الرجل |
Ama sorun şu ki dışarıda şahın işlerini yürüttüğünü sanıyorsun ama aslında yaptığın tek şey kendini feda etmek. | Open Subtitles | لكن المشكلة تظن أنك بالخارج تؤدي عمل الملك وكل ما تفعله هو التضحية بنفسك |
Başkasını kurtarmak için kendini feda etmek şereftir. | Open Subtitles | إستعدادك للتضحية بنفسك لإنقاذ الأخرين شىء مشرف |
Kendini feda etmek umurunda olmayabilir, peki önce onun ölümünü seyretmeye hazır mısın? | Open Subtitles | قد تكون على استعداد للتضحية بنفسك... ولكن هل أنت مستعد لمراقبته يموت أولا؟ |
Çoğunluğu kurtarmak için, azınlığı feda etmek gerekir. | Open Subtitles | لابد ان يسقط القليلون للتضحية لمصلحة الكثيرون |
Halkın güvenliği ile ilgili bir konu. Ama bir şeylerden feda etmek hep gerekir. | Open Subtitles | الوضعية الصحيحة لتحريك عجلة القيادة" "إنّها مسألة سلامة العامة ولكن هنالك تضحية دوماً |
İnsanlığın devamı için, insanlar kaderlerini seçebilsinler diye... kendimizi feda etmek için seçildik. | Open Subtitles | للتضّحية بأنفسنا بحيث يُمكن للبشريّة أن تدوم، بحيث يُمكن للبشر أن يختاروا أقدارهم بأنفسهم. |
Kendini feda etmek yerine yaşamayı seçtin. | Open Subtitles | اخترت ان تعيش عوضا من ان تضحي بنفسك؟ |
Bir düşük melek yeni bedenini neden feda etmek istesin ki? | Open Subtitles | ولمَ قد يود ملاكٌ خفيض الرتبة أن يضحي بجسده الجديد؟ |
Kendini plan için feda etmek senin fikrindi. | Open Subtitles | كان قرارك أنْ تضحّي بنفسك مِنْ أجل الخطّة. |