Bunun anlamı 4 Temmuz'da havai fişeklerin izlenmesi, Cadılar bayramında ''şaka mı şeker mi?'' diye sorulması ve Noel'de bir ağacın altına hediyelerin konulup sunulmasıdır. | TED | ما يعني احتفالي بمشاهدة الألعاب النارية في الرابع من يوليو، جمع الحلويات في الهالوين ووضع الهدايا تحت شجرة الميلاد. |
Yargıtay sadece yeşil havai fişeklerin satılabilmesini şart koşmuştur ama onlar hiçbir yerde bulunmuyor. | TED | وكانت المحكمة العُليا قد أصدرَت أمرًا ببيع الألعاب النارية الصديقة للبيئة فقط، ولكنّها لم تكُن متوفرة في أي مكان. |
Havai fişeklerin içinde olmak istiyor musunuz? Kaldırın kıçınızı! | Open Subtitles | إن أردتم الإشتراك باستعراض الألعاب النارية فيحسن أن تطيروا جيداً |
Şimdi bütün ceketime ve pantolonuma yapıştırılmış olan fişeklerin fünyesini ateşliyorum. | Open Subtitles | الآن سأشعل السلك الموصل بالألعاب النارية المنتشرة علي سترتي وبنطالي |
Kız kardeşime iyi olduğumu ve havai fişeklerin harika olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبري أختي بأنني سأكون بخير والألعاب النارية كانت مدهشة |
Hepsi gitti, dostum. Havaii fişeklerin arkasına gizlenerek, bombaları deneyecekler. | Open Subtitles | لقد ذهبوا كلهم يا رجل انهم يحاولون استخدام الألعاب النارية كـ غطاء |
Havai fişeklerin atıldığı yere dayanarak 90 metre falan ileride olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ،و بالحكم على مصدر هذه الألعاب النارية سأقول إنها على بعد يقل عن 100 ياردة |
Geçen yıl, Diwali'den hemen önce, Delhi'nin hemen dışında olan yetkisiz bir sanayi bölgesinde, kirleten firmalara ani bir teftiş yaptım ve havayı kirleten havai fişeklerin satıldığını gördüm. | TED | في العام الماضي، وقبل عيد دِيوالي مُباشرةً، قُمتُ بتفتيشٍ مُفاجئ للمصانع المُسبِّبة للتلوُّث في منطقةٍ صناعيةٍ غير مُصرَّح بها خارج ديلهي مُباشرةً، ووجدتُ الألعاب النارية المُسبِّبة للتلوُّث تُباع هناك. |
Havai fişeklerin olduğu akşam, siz mutfakta mıydınız? | Open Subtitles | اذن في ليلة الألعاب النارية كنتَ في المطبخ ؟ - هذا صحيح - |
Havaî fişeklerin ateşlendiği yeri tespit ettik ve her iki tarafta da kullanılan patlayıcıların izine rastladık. | Open Subtitles | -لقد حددنا المكان الذي انطلقت منه الألعاب النارية |
Virüs havai fişeklerin birinde. | Open Subtitles | الفيروس في واحدة من الألعاب النارية. |
Ne havai fişeklerin, ne çiçeklerin ne de Mariachilerin bir faydası yok, Gene. | Open Subtitles | الألعاب النارية والزهور لن تفي (جين)، ولا حتى العازفون |
Havai fişeklerin koruyucu meleği. | Open Subtitles | قديس الألعاب النارية |
Havai fişeklerin keyfini çıkar. | Open Subtitles | و تمتع بالألعاب النارية |
Fakat oğulları Lord Shen havai fişeklerin karanlık gücünü keşfetti. | Open Subtitles | ولكنابنهماللورد(شين) ، رأى قوة مظلمة في الألعاب النارية |
Havai fişeklerin patlamasını bekliyorum. | Open Subtitles | أنتظر بدء الألعاب النارية |
Havai fişeklerin patlamasına bak. | Open Subtitles | انظر إنه عرض للألعاب النارية |