"fiji'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في فيجي
        
    • لفيجي
        
    Fiji haberlerini anlamam da benim için bir hayli zor, garip olan, Fiji' de devam etmekte olan muazzam bir bedelin olması. TED ومن المستحيل تقريبا أن أتحصل على أخبار فيجي. وهو الأمر الغريب، لأنه في الواقع هناك الكثير من الأحداث تقع في فيجي الآن.
    İçme suyunu Fiji'de plastik şişelere koyup buraya taşımamız aptalca. TED من الغباء أن نضع المياه في قوارير بلاستيكية نعبئها في 'فيجي' ونرسلها الى هنا.
    Bence Fiji'deki görevi kabul etmekle en büyük yardımı yaparsın. Open Subtitles أظن أنه يمكنك مساعدتنا بأن تنجز المهمة التي عرضت عليك في فيجي
    Rusi Vulakoro bir Fiji yerlisi daima denize yakın yaşamış. Open Subtitles مرجان روسي محلي لفيجي عاش قريب من البحر دائما
    Bir haftadan kısa bir sürede Fiji'ye varmış olmalıydım. Open Subtitles بسرعة 9 عقد كان من المفروض ان اصل لفيجي بأقل من أسبوع
    Fiji'de Fosforlu yosunlar yılda bir kez suyun yüzeyine çıkıp, Open Subtitles لديهم في فيجي طحالب مشعة بلون قوس القزح تطفو على سطح الماء مرة كل عام
    Fiji'de... fosforlu yosunlar yılda bir kez suyun yüzeyine çıkıp... böyle görünürler. Open Subtitles لديهم في فيجي طحالب مشعة بلون قوس القزح تطفو على سطح الماء مرة كل عام هكذا يبدو منظرها
    Fiji'de ki misyonerler Tonga'ya giden gemide bana iş buldu. Open Subtitles قام المبشرين في فيجي بتحصيل عمل لي على متن سفينة متوجهة الى تونكا تشاركت كابينة مع سويد
    Fiji'de, Rusi'nin resiflerinde, neyin yolunda gitmediği hakkında referans çizgisi oldu. Open Subtitles لفهم ما كان هو الخطأ في شعاب روسي المرجانية على بعد 2000 ميل في فيجي
    Kava içip, Fiji'de... bir devle evlenmenden daha delice değil. Open Subtitles ليس سخيفاً شرب الكافا والزواج من ضخم الجثّة في "فيجي"
    Fiji'deki mürettebata güverte tayfası olarak katılıyorsun Open Subtitles ستنضم الى الطاقم في فيجي على أنك عامل على القارب
    Fiji'de sörf yaptığına dair söylentiler var, hepsi bu kadar. Open Subtitles الشائعات تقول بأنّه في فيجي ولكنّها مجرد شائعات
    Bu yüzden ayrı odalara ihtiyacımız olacak Fiji'de. Open Subtitles هذا هو السبب في أننا ستعمل تحتاج غرف منفصلة في فيجي.
    Fiji'de bir doktordan öğrendim. Open Subtitles تعلمت أنه من رجل الطب في فيجي.
    Evet, ama katalog çekimleri için Fiji Adasına gitmesi gerekti. Open Subtitles نعم ، لكن عندها بعض الصور الملتقطة في "فيجي" من ألبوم أو شيء ما
    Fiji'deki aylardır sıkı çalışmaya değmişti. Open Subtitles الشهور من العمل الشاقّ في فيجي دفعت
    Fiji'de, burada, sadece harika resifler değil; Open Subtitles هنا في فيجي رأينا بعض الشعاب المدهشة
    Son dakikada Fiji'ye olan seyahatim iptal edildi bende dedim ki "n'olacak yani." Open Subtitles رحلتي لفيجي ألغيت في الدقيقة الأخيرة فقلت لنفسي، ولم لا؟
    -Ha? Fiji'ye ne oldu? Open Subtitles ماذا حدث لفيجي ؟
    - Seninle Fiji'ye gelemem. - Neden? Open Subtitles لايمكنني الذهاب معك لفيجي - لما لا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more