Bu demek oluyor ki film endüstrisinin elinde eşitlikle alakalı hikayeleri bütün dünyaya yaymak için inanılmaz bir güç var. | TED | وهذا يعني أن صناعة السينما لديها وصول غير مسبوق لتكون قادرة على توزيع قصص عن المساواة في جميع أنحاء العالم. |
film endüstrisinin yapması gereken tek şey gizli silahını harekete geçirmek ki bu da hikayecilik. | TED | الشيء الوحيد الذي على صناعة السينما القيام به هو إطلاق العنان لسلاحها السري، وهو رواية القصص. |
Para benim param! Goebbels 1933'te Lang'ten Alman film endüstrisinin başına geçmesini istedi. O günün gecesinde Lang Almanya'yı terketti. | Open Subtitles | في عام 33 طلب جوبلز من لانج أن يقود صناعة السينما الألمانية، لكنه هرب |
İtalyan film endüstrisinin benimle dalga geçmesini istemiyorum... ama dahası seninle dalga geçmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أصبح أضحوكة_BAR_ صناعة السينما الإيطالية ولا أريد لك ذلك أيضاً |
SS ve Gestapo'nun tüm yüksek rütbeli subayları, ayrıca Nazi propagandası film endüstrisinin aydınları olacak. | Open Subtitles | بما فيهم كلّ ضبّاط الصّف الأوّل لقوّات "إس.إس" والشرطة السرية بالإضافة إلى نجوم صناعة السينما النازيّة |
Dürüstlük film endüstrisinin temel prensibidir. | Open Subtitles | الصراحة هي أساس صناعة السينما |
Emmanuelle Mimieux, seni Propaganda Bakanı Alman film endüstrisinin lideri ve artık aktör olduğuma göre patronum, Dr. Joseph Goebbels'le tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | (إمانيويل ميميا)، أودّ تقديمكِ لوزير الإعلام... زعيم صناعة السينما الألمانية، والآن بما أنّي ممثّل، فهذا رئيسي، (جوزيف جيوبلز) |