| Mesela kolunu ya da Kahve fincanını kaldırmak, Yalan söylüyor demektir, değil mi? | Open Subtitles | ووضع حاجز مادّي، مثل ذراعك أو فنجان قهوة، يعني كذبة، صحيح؟ |
| Özellikle hatırlıyorum, çünkü bir kahve fincanını kırmıştı. | Open Subtitles | أتذكر بالضبط لأنه كسر فنجان قهوه |
| Bir çay fincanını yıkarken ölemem ben. | Open Subtitles | لا يمكنني الموت و أنا أغسل فنجان شاي. |
| Kaputa vurmayacaksın... durum ne olursa olsun sen kullanmayacaksın... ve kesinlikle kahve fincanını arabanın üstüne koymayacaksın. | Open Subtitles | لا تضرب على القلنسوة أبدا تحت أي ظرف وأنت بالتأكيد لا تضع قدح قهوتك على سقف السيارة، حسنا؟ |
| Ve have fincanını yine lavaboda bıraktın. | Open Subtitles | و أنك تركت قدح القهوة في الحوض مرةً أخرى |
| Zaman, birleşmesi için yere attığım çay fincanını tekrar birleştirdi. | Open Subtitles | ...الوقت عكس بالفعل فنجان الشاي الذي حطمته هناك لتلتئم شظاياه مجدداً |
| Çay fincanını mazur görün. | Open Subtitles | هل نستخدم فنجان الشاى ؟ |
| Kahve fincanını al. | Open Subtitles | إلتقط فنجان قهوتك |
| - Kahve fincanını orada bırakma... | Open Subtitles | لا تترك فنجان القهوة هُناك. |
| Horbury kahve fincanını mı kırdı? Nasıl oldu bu? | Open Subtitles | هوربرى) كسر فنجان قهوه؟ |
| Ve have fincanını yine lavaboda bıraktın. | Open Subtitles | و أنك تركت قدح القهوة في الحوض مرةً أخرى |