Enflasyondan sonra, a sıl petrol fiyatlarının ikiye ya da üçe katlandığını görebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نرى أسعار النفط الحقيقية تضاعفت إلى مرتين أو ثلاثة بعد التضخم |
Ülke çapında ev fiyatlarının düşmesi diye bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم يحدث أبدا أن انهارت أسعار المنازل على نطاق واسع |
Bunu şimdi, geçtiğimiz yıl Afrika Boynuzu'nda bazı bölgelerde gıda fiyatlarının yüzde 240'a kadar çıkmasında gördük. | TED | ونراه الآن في القرن الأفريقي حيث ارتفعت أسعار الغذاء 240 بالمئة في بعض المناطق على مدى السنة الماضية. |
Ve böyle muhitler, mesela Kaliforniya'nın 'Central Valley', konut piyasasının çökmesiyle ve benzin fiyatlarının artmasıyla zarar görmekle kalmadı, yerle bir oldular. | TED | وهذه هي الأحياء، على سبيل المثال، في وادي وسط كاليفورنيا التي لن تؤذي عند انفجار فقاعة الإسكان وعندما ارتفعت أسعار الغاز؛ تدمرت |
Bu emtia fiyatlarının nasıl değişeceğine dair öngörü değil; Fiyatlardaki yükselişinin doğurduğu sonuçların sonucu, uzun vadeli sonuçların... | TED | هذا ليس تبنؤ حول كيف تتغير أسعار السلع. إنه تنبؤ للتبعات، التبعات بعيدة الأمد، لتحقيق النمو عبر أسعار متزايدة. |
2050 hikayesi, küresel gıda fiyatlarının 2008'de tüm zamanların en yüksek değerine ulaşmasıyla evrilmeye başladı. | TED | ظهر تصور حدوث أزمة للغذاء بحلول عام 2050 بعد الارتفاع غير المسبوق في أسعار الغذاء العالمية عام 2008. |
Petrol fiyatlarının yüksek olması demek enerji R&d sine yatırım için daha büyük teşvik demektir. | TED | وارتفاع أسعار النفط يعني حافزاَ أكبر للاستثمارفي البحث والتطوير في مجال الطاقة. |
...tüketiciler portakal suyu fiyatlarının düşmesini beklemiş olabilir... | Open Subtitles | للمستهلكين توقع إنخفاض أسعار عصائر البرتقال |
Peki satın alırken, hisse fiyatlarının artacağını biliyor musunuz? | Open Subtitles | إذن تشتري، و أنت تعلم أن أسعار الأسهم سترتفع؟ |
Petrol fiyatlarının yükselmesi ve düşmesi bir şirketin iflası, hatta hava üzerinde bahis oynayabiliyorlardı. | Open Subtitles | لقد استطاعوا المراهنة على ارتفاع أو انخفاض أسعار البترول على إفلاس شركة ما حتى على المناخ |
Ancak tamburlanmış kömür fiyatlarının aşırı derecede ucuzlaması sonucunda güneş enerjisine ilgi kalmadı. | Open Subtitles | لكن أسعار الفحم هبطت ليُصبح رخيصاً للغاية بحيثُ لم يكن هناك أي إهتمام بالطاقةِ الشمسية. |
Borç kapısını kapatır ve mülk fiyatlarının düşmesine sebep olur. | Open Subtitles | وتغلق باب الاقتراض وتسبب انخفاض في أسعار الملكية |
Batılı politikacılar petrol fiyatlarının artması yüzünden doğan ekonomik ve sosyal kaosla uğraşırken onların bankacıları | Open Subtitles | في حين انشغل الساسة الغربيون بمواجهة الأزمة الاقتصادية والفوضى الاجتماعية الناتجة عن ارتفاع أسعار النفط |
Ki bu da komşuları, evlerinin fiyatlarının düştüğünü gördükleri için onları kızdırmış. | Open Subtitles | مما أثار إزعاج الجيران عندما رأوا أسعار عقارهم تهبط بسرعة |
Bugün kaynak zengini, küçük karayip ülkesi, Trinidad ve Tobago` dan, geliyoruz, ve 1970lerin başında, ülke refahında korkunç bir yükselme yaşadık, ve bu yükselme, dünya petrol fiyatlarının artışı sayesinde oldu.. | TED | نحن نخرج اليوم من ترينيداد وتوباغو، بلد الكاريبي الصغيرة، والغنية بالموارد، وفي أوائل السبعينات شهدنا زيادة هائلة في ثروة البلاد، وتلك الزيادة ناجمه عن الزيادة في أسعار النفط العالمية. |
Firmalarda, örneğin sağlıksız ürünlerin fiyatlarının artırılması gibi belirli şeylerin yapılmasını kabul etmeyebilirler, çünkü bizim saptadığımız gibi bu rekabet kanununu ihlal eder. | TED | لن توافق الشركات على فعل أشياء محددة، على سبيل المثال رفع أسعار منتجاتهم غير الصحية، لأن ذلك قد ينتهك قانون المنافسة، كا تأكدنا من ذلك. |
2006 sonrasına geldiğimizde ise gayrimenkul fiyatlarının yükselmesiyle birlikte her geçen gün daha fazla hatırı sayılır lider ve kurum kredi riskleri ve piyasa balonlarından bahsederek tehlike çanlarını çalmaya başladı. | TED | لذا بعد عام 2006، عندما ارتفعت أسعار العقارات، المزيد والمزيد من القادة والمؤسسات المحترمة بدأت بإطلاق أجراس الإنذار حول قروض وفقاعات اقتصادية خطيرة. |
Feribot fiyatlarının yükselmesi yüzünden Kowloon'da isyanlar vardı. | Open Subtitles | " كان هناك إضطرابات في " كولون بسبب إرتفاع أسعار تذكرة العبارة |
Benzin fiyatlarının yüksek olduğundan haberin yok mu? | Open Subtitles | ماذا؟ أسعار الوقود مرتفعة، أتعلمين؟ |
Çevresel kaygılar ve yüksek benzin fiyatlarının da etkisiyle hibrit araçların satışı geçen yıla oranla %11 arttı. | Open Subtitles | أدّتْ المخاوف البيئية ، وارتفاع أسعار البنزين إلى تزايد مبيعات السيارات الهجينة بنسبة 11% عن العام المنصرم |