Sen yeniden flört etmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل ستبدأين مغازلتي مرة آخرى ؟ |
Eğer benle flört etmeye çalışırsan, sana dersini fena veririm. | Open Subtitles | -إذا حاولت مغازلتي فسألقنك درسا |
O halde düşünün, 15 yaşında flört etmeye başlıyorsunuz ve ideal olarak 35 yaşına geldiğinizde evlenmek istiyorsunuz. | TED | دعونا نتخيل إذن، أنك بدأت في المواعدة في عمر ال 15 وعلى نحو مثالي، ترغب في أن تكون متزوجا في ال35 من عمرك. |
flört etmeye başlamamı öneriyorsan boşuna nefes tüketme | Open Subtitles | لو كنت تقترح أن أبدأ المواعدة وفر أنفاسك |
Galiba Penny Husbands-Bosworth ile flört etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يحاول مغازلة زوجة بينى بوسورث |
Benimle flört etmeye çalıştı. | Open Subtitles | كان يحاول مغازلة معي. |
Yani buraya flört etmeye geldin. Ve hatıralardan söz etmeye. | Open Subtitles | . إذن أنت هنا للمغازلة . و استرجاع الذكريات |
flört etmeye çalışıyorum, askeri operasyona katılmıyoruz. | Open Subtitles | ، أردت أن أحاول المواعدة لا الخوض في عملية عسكرية. |
Grindr çok daha uzun bir süredir var. Müstakbel eşcinsel kocanızla kilisede veya markette tanışmanız, yada eşcinsel olmayanların telefonlarıyla flört etmeye başlamadan önce kullandıkları diğer yöntemler bizim için çok daha zor olduğundan. | TED | أُنشأ تطبيق جريندر منذ وقت طويل، منذُ أن أصبح من الصعب أن تجد شريك حياتك المثلي في الكنيسة أو في محل البقالة، أو علي غرار ما يفعلُهُ المستقيمون قبل اكتشاف إمكانية المواعدة عن طريق الهواتف النقالة. |
Ben mezun olana kadar flört etmeye başlamadık. | Open Subtitles | لم نبدأ المواعدة إلا عندما تخرجت |
flört etmeye vakti yok. | Open Subtitles | لا يمكنه تكريس وقت حقيقي للمغازلة |
Dinle, sıcak çikolata göndermek güzel bir hareketti ve çikolatamın üzerinde tarçın sevdiğimi tahmin etmenden de etkilendim çünkü çoğu insan sevmez ama buraya flört etmeye gelmedim. | Open Subtitles | -اسمع، كان الكاكاو بادرةً طيّبة . و أعجبني تخمينكَ أنّي أحبّ القرفةَ في الشوكولا، على خلاف معظم الناس. لكنّي لستُ هنا للمغازلة. |