Ajan Farnsworth Murphy'nin cihazından gelen sinyalin izini sürerek yerlerini Flatiron bölgesindeki organize sanayi bölgesi olarak tespit etti. | Open Subtitles | تعقّبَتْ العميلة (فارنزووث) المكالمة في هاتف (مورفي)، فوصلَتْ إلى حديقةٍ صناعيّة ''في مقاطعة ''فلات آيرون. |
Şu an Flatiron Bölgesi'nde bir rehin dükkânından iş yapıyor. | Open Subtitles | يعمل حالياً في محلّ مرهونات في حي (فلات آيرون). |
Flatiron bölgesinde çatışma olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ عن إطلاق النار في حي (فلات آيرون). |
Bütün taksiler dolmadan Flatiron'a geri dönelim. | Open Subtitles | لنعد للـ ( فلاترون ) قبل أن تنتهي سيارات الأجرة. |
Flatiron District'te bir restoran var. Çok romantiktir. | Open Subtitles | ثمة مطعم في حي (فلاترون) رومانسي للغاية |
Flatiron bölgesi hiç de Savunma Bakanlığıyla ya da Bakan Bishop ile bağlantılıymış gibi görünmüyor. | Open Subtitles | ''مقاطعة ''فلات آيرون... . لا يبدو لها علاقة بوزارة الدفاع و لا بالوزير (بيشوب). |
Flatiron Bölgesi'ndeki satıcının adresi. | Open Subtitles | عنوان لتاجر مسروقات في حي (فلات آيرون). |