| Ilk gerceklesen seylerden biri de biz Fransa'ya birkac parfum yapimcisini gormeye gitmistik -- ve iste benim Chares Fleischer ilhamimi aldigim yer -- birisi dedi ki, "Kumarin yapamazsin" | TED | وأحد أوائل الأمور التي حصلت كانت أننا ذهبنا لرؤية بعض العطارين في فرنسا -- وهنا أقوم بانطباع مثل تشارلز فلايشر -- وقد قال أحدهم، "لا يمكنك إنتاج الكومارين،" |
| Gözlerinde Kayser Fleischer halkaları yok. | Open Subtitles | لا حلقات "كايزر فلايشر" بعينيها |
| Saçını en son Ann Feig'ın kaybolması konusunda sorgulanırken ve Nina Fleischer cinayetinden tutuklandığı zaman kesmiş. | Open Subtitles | وكان رأسه حديث الحلاقة حين استجوِب عن اختفاء (آن فايغ) وحين اعتُقل لجريمة (نينا فلايشر) |
| Nina Fleischer'ı öldürdüğünü bile kanıtlayamıyorsun. | Open Subtitles | -لا يمكنكَ حتّى إثبات أنّه قتل (نينا فلايشر ) |
| Sanırım anıtmezarda Nina Fleischer'ın cinayetine ait bir şey saklıyor. | Open Subtitles | أظنّه يخبّئ شيئًا في ضريح ما قد يربطه بجريمة (نينا فلايشر) |
| - Fleischer brifingde çuvalladı. - Gördüm. | Open Subtitles | فلايشر) أفسد البيان ) - لقد رأيت - |
| - Fleischer brifingde çuvalladı. - Gördüm. | Open Subtitles | فلايشر) أفسد البيان ) - لقد رأيت - |
| Nina Fleischer'ın küpesi kayıpmış. | Open Subtitles | وكان قرط (نينا فلايشر) مفقودًا |
| Fleischer. | Open Subtitles | فلايشر |
| Nina Fleischer'ın kayıp küpesi. | Open Subtitles | "قرط (نينا فلايشر) الضائع" |
| Tıpkı Nina Fleischer'da olduğu gibi. | Open Subtitles | مثلما فعل مع (نينا فلايشر) |