Komşu ilçede Karen Foley'nin verdiği bir şikayet dosyası buldum. | Open Subtitles | وجدت شكوى مرفوعة من قبل كارين فولي في المقاطعة المجاورة |
Foley'nin cinayet saatlerinde başka yerde olduğunu kanıtlayan tanıkları yoktu çünkü zamanının çoğunu yalnız başına devriyede geçiriyordu. | Open Subtitles | ـ فولي لم يكن لديه حجج غياب لتلك الجرائم لأنه كان شرطي ـ يقود دوريات غير معلومة الوجهة غالباً لوحده |
Water Caddesi kasabı olarak da bilinen James Foley'nin birkaç saat sonra infaz edileceği Waynesburg, Pennsylvania'dayım. | Open Subtitles | ـ حيث جايمس فولي ، شرطي سابق في ولاية نيويورك والذي يعرف أيضاً بسفاح وواتر ستريت ـ قرر أن يعدم خلال ساعات |
Water Caddesi Kasabı, James Foley'nin aynısı olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | ـ وإتضح أنها مطابقة لسفاح وواتر ستريت جايمس فولي |
Ben de, Jim Foley'nin Water Caddesi Kasabı olmadığını ve suçsuzluğunun kanıtlandığını söylüyorum. | Open Subtitles | ـ وأنا أقول : جيم فولي لم يكن سفاح وواتر ستريت لقد ثبتت براءته |
Senin bana öfkene hâkim ol demen, Justin Foley'nin otu bırak demesi gibi bir şey. | Open Subtitles | قولك لي أن أنتبه إلى عصبيتي مثل جاستين فولي وهو يقول لي أن أقلع عن الحشيش |
Ama örneğin Ağustos 2014'te Birleşik Krallık'ta yapılan bir ankete göre James Foley'nin kafasının kesilişini yayımlandığı tarihten itibaren birkaç gün içinde yaklaşık 1.2 milyon kişi izlemiş. | TED | ولكن أًجري استطلاع للرأي في المملكة المتحدة، في شهر أغسطس في 2014 قدّر أن مليون ومئتي ألف شخص شاهدوا عملية قطع رأس جيمس فولي بعد عدة أيام من نشر الفيديو. |
Mahkeme salonu, Water Caddesi Kasabı, James Foley'nin karar duruşmasında, içlerini dökmek isteyen... kurbanların aileleriyle dolmuş durumda. | Open Subtitles | ـ قاعة المحكمة إمتلأت بالكامل من قبل أهالي الضحايا ـ كل منهم يريد أن ينصت له بعد الحكم النهائي فيما يتعلق بقضية سفاح وواتر ستريت ـ جايمس فولي |
Karen Foley'nin neden yalan söylediğini buldum. | Open Subtitles | وجدت السبب الذي جعل كارين فولي تكذب |
Maalesef dizi boyunca Scott Foley'nin babacıktan daha yakışıklı olduğuna ikna etmeye çalıştı. | Open Subtitles | للأسف, كان يحاول إخباري طوال الوقت "سكوت فولي" اوسم من "دادي". |
Komutan Foley'nin evi. | Open Subtitles | منزل القائد فولي |
Terry Foley'nin tetikçisiydi. | Open Subtitles | كان هو من ينفّذ أوامر القتل لـ(تيري فولي) |
Foley'nin oraya gidip herkese söyleyelim. | Open Subtitles | دعينا نذهب الى فولي ونخبر الجميع! هاها! |
O zamana kadar, Foley'nin ölümü nefsi müdafaadan olmuştur. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين، وفاة (فولي) هو دفاع عن النفس |
Foley'nin işimizi neden baltaladığını öğrenmem gerek. | Open Subtitles | أن المهمة تمت بوجود تلك القطعة البرونزية أريد معرفة لم وجه (فولي) إلينا ضربة |
Tamam, Foley'nin kim olduğunu veya bununla ne ilgisi olduğunu sorma kısmını atlayacağım. | Open Subtitles | حسناً، سأتجاوز الجزء الذي أسأل فيه "من (فولي) هذا"؟ |
Arkanda Foley'nin ekibi çalacak. | Open Subtitles | رفاق "فولي" يساندونك. |
Bugün neden Dr. Foley'nin ofisindeydin? | Open Subtitles | لم كنت في مكتب الطبيب (فولي) اليوم؟ |
Bunları Foley'nin partisinde seninle birlikte içmeyi umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن أدخنه معك في حفلة (فولي) |
Kim olduğunu öğrenirsen Axe, Foley'nin şirketini ezecek. | Open Subtitles | -اعرفي من كي يدمر (آكس) تجارة (فولي ) |