"fordham" - Translation from Turkish to Arabic

• فوردهام

Farkındalık için Fordham Road'un ortasında çiftlikler ve şişeden pencereler yapan tahılın çocukları haline geliyoruz.
وأصبحنا أيضاً أطفال الذرة، نصنع مزارع في وسط طريق فوردهام للتوعية. وعلب نوافذ من القمامة.

Ama sürekli avukatı Fordham'ın ona yardım ettiğini düşünüyorduk.
وتبين لنا أن محاميه فوردهام كان يساعده بشكل كبير

Bay Fordham'ın ölümüne bakılırsa başka birinin daha benzer bir fikri varmış.
يبدو أنه من مقتل السيد فوردهام أن شخص آخر كان لديه نفس الفكرة

Bay Fordham'ı izlerken zaman zaman diğer müşterileriyle görüşüyordu.
عندما كنا نراقب فوردهام كان على لقاء منظم مع زبائنه الآخرين

Fordham'ın ofisinin olayın olduğu yere uzak olmadığını biliyoruz.
ونعلم أن مكتب فوردهام ليس ببعيد عن مكان الحادث

Fordham'ın izleme görüntülerini paylaşmama nedeni olabilir, değil mi?
يجعل مراقبة السيد فوردهام تنتقل إلى مرحلة جديدة أليس كذلك؟

Öyleyse Fordham'ın müşterilerinden çok kendini korumaya çalışıyor.
أظن أن اهتمامها كان منصبا على حماية نفسها أكثر من أن يكون حماية لزبائن فوردهام

Ajan Boden, Fordham'ı izleyen ekipten sorumluydunuz.
أيها العميل بودن كنت مسؤولا عن وحدة مراقبة تتبع فوردهام

Openshaw'ın avukatı Fordham ve senin arandaki banka havaleleri.
تحويلات بنكية بينك وبين محامي أوبنشو فوردهام

Theo Fordham müşterisinin ofisinden hangi dosyaların alındığını biliyordu.
ثيو فوردهام عرف بالضبط ما هي الأوراق الذي يجب الإحتفاظ بها من مكتب موكله

Fordham'ın izlenmesinden sorumlu değil miydi?
كان مسؤولا عن مراقبة فوردهام ألم يكن كذلك؟

Ben nasıl bir aptalım ki izlediklerini bile bile Fordham'la buluşayım?
يالي من غبية أن أقابل فوردهام وانا أعرف أنهم يراقبون؟

Ralph, sen de Fordham'da ders vermiyor musun?
رالف, ألست تدرس في فوردهام أيضاً؟

Komiser Weber Fordham Üniversitesi'nde sanat eğitimi aldı.
الملازم "ويبر" دٌرس سرقة الفنون فى "فوردهام"

Bu yüzden, New York Eyalet Üniversitesinde canımı dişime taktım ve Fordham Hukuk Fakültesine girdim.
لذا .. أنا عملت بجهد كبير في جامعة " إس يو إن واي " " دخلت في كلية " فوردهام للمحاماة

Bana burada Fordham'da okurken burs vermişti işletme fakültesini bitirince de hemen işe almıştı.
لقد منحني منحة دراسية إلى مدرسة "فوردهام للتجارة"

Sorumlu dedektif John Fordham tüm grupları inceledi. Bir şey çıkmadı.
{\pos(192,230)} المحقق المسؤول (جون فوردهام) بحث في مجموعاتهم وتحقق من الجميع

Fordham Doğu Caddesi 111 numarada özel time ihtiyacımız var.
نحتاج وحدات هجوم في 111 شارع فوردهام

Fordham Hukuk Fakültesi'nde ne öğretiyor tahmin et.
خمّن ماذا يدرّس في كلية قانون "فوردهام"؟

İlk kurban Theodore Fordham adında bir avukattı.
الضحية الأولى محامي اسمه ثيودور فوردهام