"formlarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشكال
        
    • اشكال
        
    Mağaraların inanılmaz yaşam formlarına, daha önce varlığı bilinmeyen türlere barınak olduğu ortaya çıktı. TED اتضح أن الكهوف هي مستودعات من أشكال الحياة المذهلة، أنواع لم نعرف بوجودها من قبل.
    Paleontolojistler kayaçlar içinde donmuş eski yaşam formlarına ait kanıtlar arıyorlar. Open Subtitles عالم الإحاثة يبحث عن أدلة في أشكال الحياة القديمة المجمدة في الصخور
    ve bugün gördüğümüz kompleks yaşam formlarına dönüştü. Open Subtitles إلى أشكال الحياة المعقدة التي نراها اليوم
    Klon olabilirsiniz siz belki lakin Güç tüm yaşam formlarına aittir. Open Subtitles مستنسخون انتم ربما تكونوا ولكن القوة موجودة بجميع اشكال الحياة
    Hayatını aşkın çeşitli formlarına adayan ve bu yüzden toplumun dışına itilen pek çok kadın gibi Lea da çok dar bir arkadaş çemberi içine sıkışıp kalmıştı. Open Subtitles ومثل معظم النساء الذين كرسوا حياتهم من اجل اشكال مختلفة من الحب وتعرضوا للنبذ من المجتمع المهذب نتيجة لذلك
    Patojen, bitkisel olmayan bütün canlı formlarına bulaşmak için dizayn edilmiş. Open Subtitles لقد صُمم الفيروس ليُصيب كافة أشكال الحياة الغير نباتية.
    Yine de resifin geleceği, doğanın bu güçlü kuvvetleriyle yüzleşip kurtulması ve güvenli bir yere yeşleşip büyümesi gereken hassas genç yaşam formlarına bağlıdır. Open Subtitles حتى الآن المستقبل يعتمد على أشكال الحياة الصغيرة الهشة ويجب أن يبقى ذلك على قيد الحياة في مواجهة قوى الطبيعة الشديدة, والعثور على مكان آمن ليستقرا وينمو فيه.
    İnsanlık tarihinin büyük bölümünde bu tanıdık olmayan ışık formlarına gözümüzü kapalı tuttuk. Open Subtitles هناك اشكال غير معتادة من الضوء كنا -عبر معظم تأريخنا البشري - عمياناً عنها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more