"formlarında" - Translation from Turkish to Arabic

• أشكال
• استمارات

Meme kanserinin bazı formlarında da işe yaradı. Ancak sonunda bu yaklaşımın gidebileceği azami sınıra ulaşmış olduk.
و نجحت مع بعض أشكال سرطان الثدي. و لكن في نهاية المطاف وصلنا الى إلحد الأقصى.

Stromatolitler dünya üzerinde bulunan, en eski yaşam formlarında bazıları.
يعتبر الستروماتوليتيس بعضًا من أقدم أشكال الحياة التي يمكن أن نجدها على وجه الأرض.

Çünkü hükümet formlarında bundan ne kadar nefret ettiğini iyi biliyoruz.
لأننا نعرف كم كنت أكره أن على أشكال الحكومة.

Okul formlarında üçünün soyadını da kullandığım için insanlar zorluk çıkarırdı.
اعتاد الناس أن يسخروا مني عندما أنسب نفسي إلى الآباء الـ3 في استمارات المدرسة.

Zaman. Zamanı video oyunlarında, etkileşim tasarımının farklı formlarında tecrübe edişimiz, gerçekten inanılmaz.
الوقت. الطريقة التي لدينا بها الخبرة والوقت في ألعاب الفيديو، كما هو الحال في أشكال أخرى من تصميم التفاعل، من المدهش حقاً تماما.

Yapmak istediğiniz şeyleri yaptırdığını düşündüğünüz bu inanılmaz yetenek, bunu yapmak için programlanmış, aslında yaptığınız şey binlerce yıldır yaptığımız şeyleri tekrar etmeniz, üreme, değişim, karışım ve bütün yaşam formlarında denklik gibi şeyler ve biz bunu hızlandırıyoruz.
و بينما انت تفكر بهذه القدرة الخارقة على ترويض الحياة لفعل ما نريد منها أن تفعله ما برمجت لتفعله الذي تقوم بفعله في الحقيقة هو أخذ ما كنا نفعله على مدار آلاف السنوات الذي هو التناسل ,التغيير الخلط ,المزاوجة بين جميع أشكال الحياة و من ثم نقوم بتسريع هذه العمليات

Yani; sebep olduğunuz yıkımlarda sakatladığınız yaşam formlarında, yarattığınız terörde duygularını incittiğiniz çocuklarda, parçaladığınız küçük çiçeklerde...
إذاَ لم تكونوا تسيطرون على الدمار الذى أحدثتوه. أشكال الحياة التى أذتوها والرعب الذى أحدثتوه. الأطفال الذين شوهتم مشاعرهم والزهور الصغير...

Göçmen formlarında yalan beyan yazmış.
وكذب على أشكال هجرته.