"fotoğrafımın" - Translation from Turkish to Arabic

• صورتي

Vücudumun bir parçası, hislerimin bir uzantısı olmuştu ve bir zaman sonra resmi fotoğrafımın bile bir parçası haline geldi.
لقد أصبح جزءاً من جسدي، امتداداً لحواسي، وبعد مرور بعض الوقت، فإنه أصبح جزء من صورتي الرسمية.

Biliyorum, fotoğrafımın çekilemediğini söylemiştim.
أنا اعرف أني قلت بانه لا يمكن ان تتضح صورتي بالكاميرا

Benim umurumda olan tek şey fotoğrafımın hoş bir dergiye girmesi.
كل ما أعرفه هو أن صورتي ستظهر في مجلة مرموقة

Aslında bunu da anlamadıklarını düşünüyorum çünkü onun, bu alıntıya güzel dediğini zannediyorlar fakat söylemeye çalıştığı şey açıkça benim fotoğrafımın güzel olduğu.
في الواقع أعتقد أنهم لا يفهمون هذا أيضاً يظنون أنها تقول أن الأقتباس جميل و لكن من الواضح أنها تقول أن صورتي هي الجميلة

Üstünde fotoğrafımın ve başka isimlerin olduğu pasaportlar var.
وجوازات السفر هذه التي تحمل صورتي وهذه الأسماء

Hala gazetede fotoğrafımın çıkmasını bekliyorum...
أنا مازلت منتظرة صورتي في جريدتك! انتِ جميلة! -ما إسمها؟

Koridorda fotoğrafımın olmasını istemiyorum.
لا أريد تعليق صورتي في الردهة.

Bu gece fotoğrafımın çekilmesini pek istemiyorum.
لا اشعر بأني اريد اخذ صورتي الليلة

İncilinin içinde fotoğrafımın olduğunu biliyorum.
اعرف انك تضع صورتي في كتابك المقدس

Henüz fotoğrafımın çekilebildiği zamandan. Bu babam.
متى الفلم ما زال يستطيع أن يلتقط صورتي

"Sana favori fotoğrafımın bir kopyasını gönderiyorum.
ارسلت لك نسخة من صورتي المفضلة

Özür dilerim. fotoğrafımın çekilmesinden rahatsız olurum da.
لا أرتاح لالتقاط صورتي

Gazetelerde fotoğrafımın çıktığını düşünebiliyor musun...
أتستطيع رؤية صورتي على الصّحيفة...

- fotoğrafımın olduğu ehliyetim var.
-حسناً، لدي إجازة سوق و صورتي عليها

fotoğrafımın tüm Metropolis'e dağılmasına izin veremem.
لن أترك صورتي تنتهي عند كل باب في (ميتروبوليس).

fotoğrafımın çekilmesi için hazırım.
أنا جاهز لالتقاط صورتي

fotoğrafımın başı dertte mi?
هل صورتي فى ورطة؟

fotoğrafımın burada ne işi var?
لماذا صورتي ؟