fotoğraflarını gördüm, üzgünüm ama kızın mağara adamı gibi kaşları vardı. | Open Subtitles | لأنى رأيت صور وأنا أسفة الفتاة عندها جبهة تل مثل رجل الكهف |
Adalind'i odaya getirdiğimde Frenay, Tavitian ve Meisner'ın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | عندما اصطحبت اداليند الى داخل الغرفة، رأيت صور لفريناي، ترافيتيان وميسنر. |
Olay yeri fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | حسناً , لقد رأيت صور مسرح الجريمة |
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama süper modellerin benim yaşımdayken fotoğraflarını gördüm ve hiç de harika filan değiller. | Open Subtitles | لكنني رأيت صوراً لعارضات أزياء عندما كانوا في مثل عمري , ولم يكونوا بتلك الروعة . المرأة قالت .. |
Bilmem... belki, fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | لا أعلم ، ربما رأيت صوراً |
Arkadaşlardan bahsetmişken seninkinin fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | بالتحدّث من الشركاء، لقد رأيتُ صوراً لك. إنّها مُثيرة جداً. |
Evlendiğiniz zamanın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور صور الزواج |
Koridorundaki düğün fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت صور الزفاف في بهو منزلك. |
Von Behring'in fotoğraflarını gördüm. Çok güzel bir hanımmış, dediğin gibi. | Open Subtitles | رأيت صور (فون برج) امرأة جميلة كما قلت لى |
O ablanın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت صور كا وون |
Şimdi böyle diyorsun; ama Montecito'nun fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | تقول هذا الآن (ولكني رأيت صوراً لـ (مونسيتو |
Tarlalarda çalışan çocukların fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | رأيت صوراً لأطفال ...يعملون في الحقول |
Arabanın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | رأيت صوراً لسيارتكِ. |
Eski fotoğraflarını gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيت صوراً قديمة لك. |
Arkadaşlardan bahsetmişken... ..seninkinin fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | بالتحدّث عن الشركاء، لقد رأيتُ صوراً لشريكتك. |
Partinin fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور من تلك الحفله |