Fotografik hafızası var çaylak. | Open Subtitles | لديها ذاكرة تصويرية أيها الإختباري |
Guy , Rhodes Scholar bulunuyor Fotografik hafızası var . | Open Subtitles | إنه صاحب منحة رودس, لديه ذاكرة تصويرية |
Fotografik hafızaya sahip ukala bir dâhiydin. | Open Subtitles | طفل متعالم عبقري ذو ذاكرة تصويرية |
Başından beri yazmış olmam gereken, Yukarı Doğu Yakası hakkındaki kitabımı yazmam için senin Fotografik hafızana ve sosyal kargaşaya olan tutkuna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج ذاكرتك التصويرية وشغفك تجاه الثورة على المجتمع لتساعديني على كتابة كتاب عن الجانب الشرقي الراقي الكتاب الذي كان يجب أن أكتبه منذ البداية |
Bunun gibi bir insansız hava aracı işe yarar yükleri taşımak içindir, video kamera gibi ya da Fotografik kamera. | TED | الآن الطائرة مثل هذه المفترض أن تحمل حمولة مفيدة، مثل كاميرا الفيديو أو كاميرا فوتوغرافية. |
Bilmediğin şey ise benim Fotografik hafızaya sahip olmam bu da demek oluyor ki; 7 sene önceden ehliyetinin numarasını hatırlıyorum. | Open Subtitles | ما لا تعرفه اني امتلك ذاكرة صورية مما يعني اني اعرف رقم رخصة قيادتك من سبع سنوات و اتذكرها |
Bu Fotografik hafızası olan birisi için geçerli değil. | Open Subtitles | ذلك ليس بخيار لأناسٍ لديهم ذاكرة تصويريّة. |
Işınlar siyah kağıttan geçip... bu Fotografik plakayı etkileyecek kadar güçlü. | Open Subtitles | أشعة قوية بما فيه الكفاية للذهاب من خلال ورقة سوداء وتؤثر هذه اللوحة الفوتوغرافية. |
Fotografik hafızası olan biriyle kart oynama. | Open Subtitles | لا تلعب الورق مع شخص له ذاكرة تصويرية |
Fotografik hafızan var. | Open Subtitles | لديك ذاكرة تصويرية |
Penny, bende Fotografik hafıza var. | Open Subtitles | أملك ذاكرة تصويرية يا بيني |
Gerek yok. Bende Fotografik hafıza var. | Open Subtitles | لا حاجة لها لدي ذاكرة تصويرية |
İnsan vücuduna karşı Fotografik hafızam var. | Open Subtitles | وأملك ذاكرة تصويرية للأجسام! |
Bu Fotografik hafızasına bitiyorum, acayip seksi. | Open Subtitles | أحب ذاكرته التصويرية ، إنها مثيرة للغاية |
Kitabımı yazmam için senin Fotografik hafızana ve sosyal kargaşaya olan tutkuna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنني بحاجة إلي ذاكرتك التصويرية وشغفك تجاة الثورة علي المجتمع. لمساعدتي في كتابة كتاب عن الجانب الشرقي الراقي. |
Pekâlâ... Benim fotoğraflama sürecimin yüzde doksanı aslında Fotografik değil. | TED | حسنا فإذاً ٩٠ في المئة من عملية التصوير الفوتوغرافي لدي هي في الواقع ، ليست فوتوغرافية |
Bu hiç güneşe çıkmamış kayayı aldım, ve onu bir Fotografik plakanın üzerine yerleştirdim. | Open Subtitles | أخذت هذه الصخرة، التي لم تتعرض للشمس ووضعها على لوحة فوتوغرافية. |
Bilmediğin şey ise benim Fotografik hafızaya sahip olmam bu da demek oluyor ki; 7 sene önceden ehliyetinin numarasını hatırlıyorum. | Open Subtitles | ما لا تعرفه اني امتلك ذاكرة صورية مما يعني اني اعرف رقم رخصة قيادتك من سبع سنوات و اتذكرها |
Senin Fotografik hafızan var. | Open Subtitles | لديك ذاكرة صورية , لا تخبرني |
Tabii ki hatırlıyorum, bende Fotografik hafıza var. | Open Subtitles | بالطبع أتذكرها.. لدي ذاكرة تصويريّة |
Fotografik imgelerin teyit edilmemiş gücü ilgilisi çekiyor. | Open Subtitles | إنه مهتم بالطاقة غير المعروفة للصور الفوتوغرافية |