Bu früktoz ise şeker ailesinin yaramaz genç oğlan çocuğudur çünkü geçmişte früktoz çok ama çok nadirdi. | Open Subtitles | والآن, الفركتوز ممكن ان يكون المراهق المزعج بالعائلة بسبب أن الفركتوز كان جدا نادر بالسابق |
ve eğer früktoz yiyorsanız bunu mutlaka fark edersiniz, çünkü früktoz yiyeceği tatlı yapan şeydir. | Open Subtitles | وستعرف دائما حينما تأكل الفركتوز لانه السبب في جعل الاطعمة لذيذه |
Bu 40 tatlı kaşığı şeker içerisinde sakaroz ve özellikle früktoz bulunuyor olacak. | Open Subtitles | هذه الاربعين الملعقة مكونه من السكروز و الفركتوز على وجه التحديد |
Az önce ne kadar fazla miktarda früktoz tükettiğimizin bir örneği olarak bir kahvaltı yaptım. | Open Subtitles | للتو اكتشفت لماذا نستهلك الكثير من الفركتوز |
Şunu biliyoruz ki, früktoz ile bu bölgede daha fazla yağ biriktirmeye meyillisiniz. | Open Subtitles | نحنُ نعرف أن الفركتوز يميل إلى التجمع بهذه المنطقة |
Karaciğerin früktozu düzenleyebilecek bir sistemi bulunmamaktadır çünkü früktoz doğada çok nadir rastlanan bir şeydi, bu nedenle gerek duyulsa da duyulmasa da kan dolaşımından çıkar. | Open Subtitles | الكبد ليس لديها جهاز للتعامل مع الفركتوز لانه موجود بشكل نادر بالطبيعة فتكنسه من الدم سواءا تم الاحتياج له أو لا |
Artık sahne ışığı şeker ve yüksek früktozlu mısır şurubu üzerindeyken şirketlerin diğer früktoz bazlı tatlandırıcılar için baştan çıkarıcı bazı isimler kullandığını fark ettim. | Open Subtitles | مع وجود السكر وشراب الذرة الذي يحتوي على الفركتوز تحت تسليط الأضاءة لاحظت ان الشركات تستخدم |
Yalnızca bir hafta sonra, früktoz ve tatlandırılmış içeceklerle ilgili bir sempozyumun ilanını gördüm. | Open Subtitles | بعد مجرد اسبوع فقط رأيت دعاية لمحاضرة بخصوص الفركتوز والمشروبات المحلاة |
Kaloriler ve früktoz ile kardiyometabolik hastalıklar arasında araştırmalarda herhangi bir bağlantı olmadığı hakkında konuştu. | Open Subtitles | ولقد تحدث عن السعرات الحرارية وعن عدم وجود رابط بين الفركتوز وامراض القلب بالدراسات التي اجريت |
Hatta yüksek früktoz bile tattım ve minimum 2 koruyucu maddesi vardı üzerinde. | Open Subtitles | أعتقد أني تذوقت شراب الذرة عالى الفركتوز. و على الاقل اثنان من المواد الحافظة. |
Bütün alkolsüz içeceklerde früktoz oranı yüksek mısır şurubu kullanılmıyor muydu? | Open Subtitles | أعتقدت أن كل المشروبات الباردة مصنوعة من شراب الذرة ذو " الفركتوز " العالي |
Ancak şekerin früktoz kısmı çok farklıdır. | Open Subtitles | لكن الفركتوز مخلتف كثيرا |
ve bu içecekler früktoz ve şekere dayanıyor, bu yüzden... | Open Subtitles | يعتمد على الفركتوز و السكر |