| Sana da Frank'e tanıdığı şansı tanıyacak. | Open Subtitles | سوف يعطى لك نفس الاختيار الذى اعطاه لفرانك |
| Frank'e söyle, bu adamı anlaşma için hazır bekletiyorum. | Open Subtitles | قل "لفرانك" سوف أثقل صدر هذا الرجل حتى يتكلم |
| Eğer Frank'e hata yapmadan şarkı söylemeyi becerebilirsem... ne kadar sıkı çalıştığı görür... ve onca yıldan sonra onu hala ne kadar sevdiğimi anlar. | Open Subtitles | لو انا غنيت لفرانك بدون ان اقوم باى اخطاء... سوف يعرف اننى تدربت جيدا... وكم انا اظل احبه بعد كل هذه السنين |
| Radyasyon, Frank'e yaptığı gibi öldürücü olacak. | Open Subtitles | التعرض للاشعاع سيكون قاتلا كما هو الحال مع فرانك |
| İzin ver de Frank'e beklediğim paket gelmiş mi diye sorayım. | Open Subtitles | دعني فقط اتفقد مع فرانك حول طرد كنت اتوقع وصوله |
| Az önce taksiden arayan Jane, Frank'e bir mesaj gönderdi. | Open Subtitles | هذه الافتتاحية مهداة إلى فرانك من جين من التاكسى |
| Frank'e ulaşabilir miyiz? Kontrolü ele almamız gerekiyor. | Open Subtitles | ايمكننا ان ندخل فرانك على الخط حان الوقت لاستعادة التحكم بالوضع |
| - Frank'e mantık üstün-- | Open Subtitles | ..لأنني أشرح لفرانك أن الصواب سيسود الصواب سيسود- |
| - Benim de hala Frank'e. | Open Subtitles | حَسَناً، حَسناً، ما زِلتُ لفرانك. نعم. |
| Şimdi de herkes "Frank'e ne oldu?" diyor. Sanki yer yarıldı içine girdi. | Open Subtitles | والآن كل شيء كـ"ماذا حدث لفرانك" إنه فقط اختفى |
| - Frank'e bir sözüm var. | Open Subtitles | تركت رسالة لفرانك |
| Frank'e, sana birşey satmaması söylenmişti. | Open Subtitles | قيل لفرانك ألا يبيع لك |
| Frank'e bir mektup yazalım. | Open Subtitles | دعنا نَكْتبُ لفرانك رسالة |
| Tanrım, Rick. Frank'e ne yaptın? | Open Subtitles | تباً ريك ، ماذا فعلت لفرانك |
| Bunu Frank'e vereceğim. | Open Subtitles | سأخذ هذا لفرانك |
| Frank'e hiçbir borcum yok. | Open Subtitles | فأنا لستُ مدين لفرانك بشيء. |
| Peki Frank'e ne zaman Kurtuluş'u anlatabileceğim? | Open Subtitles | متى بالإمكان أَنْ أَتكلّمُ مع فرانك حول إنقاذِه؟ |
| Frank'e Tanrı'dan bulacağı huzurdan bahsetmeme izin vermediniz. | Open Subtitles | أنت لَمْ دعني أتكلم مع فرانك حول السلام بأنَّ هو يَجِدُ في اللوردِ. |
| Frank'e gidersem, yıkılır. | Open Subtitles | قالت إنها سوف تنهار اذا ذهبتُ إلى فرانك |
| Fidye için beni alıkoymaya niyetlendilerse onları Frank'e yönlendirmek istemiyordum. | Open Subtitles | إن كانوا يريدون أخذي كرهينة "فلم أكن أريد أن أقودهم إلى "فرانك |
| Biz de gidip Frank'e sunduk ve Frank hemen atladı. | Open Subtitles | لذلك ذهبنا، ونحن ضارية فرانك، وحصل فرانك على الفور، |