"frank'in" - Translation from Turkish to Arabic

• فرانك
• لفرانك

Gitmeden önce en azından Frank'in şapkasında ne yazdığını öğrenebilir miyim?
قبل أن أذهب, ? هل ممكن أن أعرف مذا قال فرانك

Robotik toprak solucanları, bu tarz şeyler. Frank'in soyadı nedir? Alıntı yapmak isterim.
تعرفون , دراسة دودة الارض وهذه الامور ماهي كنية فرانك اريد ان اعرف

Bay Frank'in adamına oynuyorum. Finch'in burada öleceğine 14 milyon.
أظن فينش لاعب فرانك سيموت هنا , 24 مليون الآن

Frank'in, kitabın bir baskısını sizin için imzalamasını ister misiniz?
أترغبين من فرانك أن يوقع على نسخة من أجلك ؟

Frank'in dostları bizim de dostumuzdur.
وأيّ صديق لفرانك ألصغير صديق لنا.

Frank'in iyiliği için Alex ve Mary öylece birlikte olamazlardı.
لا يمكن أن يتزوج أليكس بماري من أجل مصلحة فرانك

Şimdi fabrikanın ve Frank'in parası var.
وأنتِ الآن تملكين مصنعاً للأخشاب وكذلك أموال فرانك

Bazen, halen, sabahları uyanıyorum ve diyorum ki, "Frank'in kahvaltısını hazırlamalıyım."
احيانا ,حتي الان عندما استيقظ بالصباح وان اعد افطار فرانك

Frank'in kaçtığını okuduğumda aklıma bu geldi. Telefondaki ses...
لقد جاتني الفكره عندما قرات عن هروب فرانك.

Tamam. Tamam. Bundan sonra Frank'in payını bölüşeceğiz.
حسناً, حسناً سوف نقتسم حصة فرانك من الآن وصاعداً

Frank'in golf sahasında işi uzadı. Gelip seni almamı istedi.
. فرانك" سيتأخر فى ملعب الجولف" وأخبرنى أن آتى لإصطحابك

Frank'in ayakkabısını yapmaya çalışıyorum. Altında koca bir delik var.
أحاول اصلاح حذاء فرانك, هناك فتحة كبيرة به

Frank'in içeceklerini rulet tekerine getirirdim eskiden.
اعتدت ان احضر شراب فرانك لطاولة الروليت.

Ama Frank'in zekasındaki birinin daha iyisini bileceğini düşünürsün.
لكنك تعتقد ان شخصا بعقلية فرانك يكون افضل.

Mahkeme ilanları sonucunda Frank'in Park Avenue avukatı... on dakika içinde onu dışarı çıkarabildi.
أوامر المحكمة لذا فرانك يحضر محامي ويمكن ان يخرج في عشرة دقائق

Frank'in babam intihar ettiği için geldiğini biliyordum.
أنا أعرف أن فرانك قد أعود نتيجة للانتحار والده.

Joe, herif Frank'in üstüne saldırır.
وهو مجرد الذهاب الى القفز جميع أنحاء فرانك.

Easy, Coretta'yı Frank'in öldürdüğünü sanıyorsan, onu pek tanımıyorsun.
إيزي إن كنت تعتقد بأن فرانك قتل كوريتا فإنك لاتعلم الكثير عنه

Frank'in kendi çöplüğünde biraz toz kaldırmaya karar verdim.
لذا قررت أن أركل بعض الغبار حالا في الفناء الخلفي لمنزل فرانك

Beni eczanesine götürür ve herkes bana iyi davranır çünkü biliyorsunuz, ben Frank'in kızıyım.
و سوف أذهب لصيدليته و الكل يعاملني بلطف لأنني كما تعلمون إبنة فرانك

Frank'in de gelmesi lazım.
و ونحن نحتاج لفرانك