50 yıllık eski bir bilgisayar modemi ve görevde kullanmadığımız bir frekansa sahip. | Open Subtitles | انه على تردد لم نستخدمه منذ خمسينعاما وهذا التردد لا نستخدمه فى مهمتنا |
Ölüyle iletişim kurarken yapmamız gereken tek şey, kendimizi doğru frekansa ayarlamaktır. | Open Subtitles | إن الأمر عبارة عن ضبط أنفسنا على التردد الصحيح للوصول لاستحضار الميت |
Bu karakteristik frekansa, saatimizi oluştururken kullanırız. | TED | ذلك التردد المحدد هو ما نحتاجه لصناعة ساعتنا |
Kısa ses dalgaları yüksek perdeye veya frekansa sahiptir. | Open Subtitles | الموجات الصوتية القصيرة لديها حدة أو تردد عالي |
Füzeyi yok etmek için frekansa ince ayar çekebiliriz fakat cihazın etki alanı çok dar... | Open Subtitles | حسناً، بإمكاننا توليف تردّد لتدمير الصواريخ، لكنّه لا يزال على نطاق ضيّق. |
Onun gülüşü gitgide azalan bir uzamsal frekansa sahiptir. | Open Subtitles | إبتسامتها تكمن فى الترددات المكانيه المنخفضه |
Simdi de B gercegi: dunyada S-H ten baska hicbir sey bu frekansa sahip degildir. | TED | الآن، المعلومة ب: ليس هناك أي شيء في العالم له ذلك التردد باستثناء الكبريتيد. |
50 yıldır kullanılmayan bir frekansa geçmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تنقلى التردد الى موجه لم نستخدمها منذ خمسين عامل |
Öyle ki sinyalleri belirli bir taşıyıcı frekansında yayımlamayı ve yalnızca tek frekansa duyarlı tek frekansa uyumlanmış bir dizi anten ile bu sinyallerin yalnızca birinin algılanmasını ve bu sayede bilgi iletimini gerçeklemeyi düşünüyordu. | Open Subtitles | كان ليبث الاشاره الي تردد محدد ويوجد اكثر من هوائي حساس مضبوط علي نفس التردد تلتقط واحده فقط من الاشارات وتكون |
Konumlamayı 3 kere yaptım. Sadece frekansa uydurmam gerekli. | Open Subtitles | قمت بإجراء المسح المثلثي ثلاث مرات عليّ فقط مطابقة التردد |
Yüksek frekansa sahip lazerlerle ultrasonik resonans tüblerini birleştirdim. | Open Subtitles | حسنا ، أجمع بين الليزر ذو النبضات عالية التردد بإنبوب رنين للموجات فوق الصوتية |
Ancak Ben, gerçek ilahi frekansa kanalize olmuşa benzememekteydi. | Open Subtitles | مع ذلك, لا يبدو أنه .ضبط على التردد الإلاهي المناسب |
Çünkü maket uçakta bulduğumuz verici ile kitabındaki aynı şifrelenmiş frekansa programlanmış. | Open Subtitles | لأن كتابك مبرمج على نفس التردد المشفّر الذي لدى جهاز الإرسال الذي وجدناه على الطائرة الآلية. |
frekansa göre onlara 456 dedik. | Open Subtitles | أطلقنا عليهم 4 5 6 فحسب نسبة إلى التردد المُحدد |
Tesla, annesi ile kendisinin aynı frekansa uyumlandığına ikna olmuştu. | Open Subtitles | اقتنع تيسلا بأنه وامه كانوا علي تردد عقلي واحد |
Kısmi bir hasar, vericiyi başka bir frekansa kaydırmış da olabilir. | Open Subtitles | التلف الجزئى قد يتسبب فى نقله الى تردد آخر |
Pilot farklı bir frekansa girmeyi başarmış ve HTKM bu şekilde helikopterin kaçırıldığını anlamış. | Open Subtitles | وكان الطيار قادرا على الدخول إلى تردد مختلف، التي نبهت مراقبة الحركة الجوية |
Sanki bir frekansa sabitlenmiş gibi. | Open Subtitles | -كأنّه عالق على تردّد واحد . -لماذا؟ |
Balinaların iletişim kurduğu özel frekansa ayarlanmış bir alıcı gibi bu. | Open Subtitles | انها مثل جهاز الاستقبال الذى تم ضبطه على الترددات التي تحاول الحيتان التواصل عليها |
- Farklı bir frekansa geç. - Frekans bloke edilmiş. | Open Subtitles | لننتقل لتردد آخر- لا أتسطيع إنها عالقه- |
Sen teleskopları frekansa göre yeniden konumlandır ben de NOVA'ya bakayım. | Open Subtitles | قم بإعادةِ ضبطِ المناظير على التردّد. و سأدقّق في التوهّج النجميّ. |