| Taksi şirketleri taksilerinin telsiz frekanslarının kayıtlarını tutarlar. | Open Subtitles | كل شركة تاكسيات تحتفظ بسجل لكل ترددات راديو سياراتها |
| Ve bu bakır parçacıkları radyo frekanslarının yönünü değiştiriyor. | Open Subtitles | ثم مزجها في مع الطلاء. والجسيمات في النحاس صرف بعض ترددات الراديو. |
| O zaman radyo frekanslarının, mikrodalga ışınlarının ve cep telefonlarının seni ne kadar kötü etkilediğini nasıl bilebilirsin ki? | Open Subtitles | لذا كيف يمكنك معرفة مدى ضرر ترددات المذياع والميكروويفات والهواتف المحمولة وما شابهها وأنَّ بإمكانها مضرَّتك ؟ |
| Çalışma frekansını tarama frekanslarının ötesine geçirdim. | Open Subtitles | عدّلته لكي يعمل على ترددات بعيدة عن النطاق وبدون تعقّب أيضًا |
| Tüm polis frekanslarının gizliliği ihlal edildi. Kısacası Avery'nin klonlarının konuştuğumuz her şeyi duyabildiklerini varsaymalıyız. | Open Subtitles | كل ترددات إتصال الشرطة تم التجسس عليها، يجب أن نفترض أن مستنسخون (إيفري) لديهم كل ما قمنا ببثه. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 