| Radar bozulmuş ve eve dönüş sinyalim kaybolmuştu... çünkü Japonyada birileri de aynı frekanstaki bir sinyali kullanıyorlardı, ve olmam gereken yerden uzakta idim. | Open Subtitles | و قد تعطل الرادار.. و فقدت القدرة على إرسال الإشارة لأن أحدهم في اليابان كان يستخدم نفس التردد |
| Tayfın en ucundaki çok düşük frekanstaki bas ses dalgalarını da algılayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الكشف عن الموجات الصوتية ذات التردد المنخفض في نهاية الجهير من الطيف الترددي. |
| Doğru frekanstaki bir deprem sarsıntısı kiristallerin piezoelektrik yük boşaltımını oluşturacaktır. | Open Subtitles | تذبذب الهزات الزلزالية التردد الصحيح سيجعل الكريستالات توليد حمولة كهرضغطية |
| Derinin, yüksek ve düşük frekanstaki titreşimlere duyarlığını ölçüyor. | Open Subtitles | يَقِيسُ حسّاسيةَ الجلدِ إلى إهتزازِ التردّد الواطئَ والمستوى العالي. |
| Bu frekanstaki radyo dalgaları iyonosferden yansır. | Open Subtitles | -ترتدّ موجات الإرسال بهذا التردّد عن الغلاف الأيوني |
| Bu kulaklıkla bizim frekanstaki herkesi duyarsın, onlar da seni. Gerek yok. | Open Subtitles | هذهٍ السماع تتيح لكٍ الإستماع الى جميع عملائنا |
| Bu kulaklıkla bizim frekanstaki herkesi duyarsın, onlar da seni. | Open Subtitles | هذهٍ السماع تتيح لكٍ الإستماع الى جميع عملائنا |
| Yüksek frekanstaki böcek sinyali göndermeni engelleyecek. | Open Subtitles | وضعتها لمنعك من إرسال إشارات عالية التردد |
| Bu frekanstaki kimselere sesleniyorum. | Open Subtitles | أدعو أي شخص على هذا التردد |