"frith" - Translation from Turkish to Arabic

• فريز
• فريث
• ويتنر

-Günaydın, hanımefendi. -Günaydın, Frith.
صباح الخير يا سيدتى "صباح الخير يا "فريز

Peki neden Frith buradayken bir şey söylemedin yahu? Bilmiyorum.
لماذا لم تخبرينى بذلك عندما كان "فريز" هنا ؟

-Ah, hayır, teşekkür ederim, Frith ve Bay de Winter'ın da onlar yüzünden canının sıkılmasını istemem.
أتريدين رؤيتهم ؟ "كلا , شكراً لك يا "فريز وأفضل ألا تزعج السيد "دى وينتر" بهم أيضاًَ

Uzun zaman önce büyük Frith dünyayı,
منذ أمدٍ بعيد، خلق الإله العظيم (فريث) العالم

Frith onlara El-ahrairah'ın çocuklarını avlama arzusunu da verdi.
أعطى (فريث) لكلاهما الرغبة فى قنص و ذبح أبناء (آلاهريرا)

El-ahrairah, Frith'in çok zeki olduğunu biliyordu ve korkmuştu.
(آلاهريرا) عَلِمَ أن (فريث) تصرّف معه فى غاية الدهاء وكان مذعوراً

- Bu, Bayan de Winter, Frith. - Nasılsınız?
"هذة السيدة "دى ويتنر كيف حالك ؟

Bay Frith evdeki öğle yemeğinden isteyebileceğinizi düşünüp, benimle yolladı. -Ah, çok iyi, Mullen.
لقد أرسل السيد "فريز" بعض الطعام معى للغداء

- Günaydın, hanımefendi. - Günaydın, Frith.
صباح الخير يا سيدتى "صباح الخير يا "فريز

- Kırdın mı? Peki neden Frith buradayken bir şey söylemedin yahu?
لماذا لم تخبرينى بذلك عندما كان "فريز" هنا ؟

- Ah, hayır, teşekkür ederim, Frith ve Bay de Winter'ın da onlar yüzünden canının sıkılmasını istemem.
أتريدين رؤيتهم ؟ "كلا , شكراً لك يا "فريز وأفضل ألا تزعج السيد "دى وينتر" بهم أيضاًَ

Ah, teşekkür ederim, Frith. Eminim bunu duymak Bay de Winter'ı çok mutlu eder.
" شكراً لك يا "فريز أنا متأكدة أن السيد "دى وينتر" سيفرح لسماع ذلك

Bay Frith evdeki öğle yemeğinden isteyebileceğinizi düşünüp, benimle yolladı.
لقد أرسل السيد "فريز" بعض الطعام معى للغداء

İşte geldik, Frith. Herkes iyi mi? Evet, teşekkür ederim, beyefendi.
"لقد وصلنا يا "فريز هل الجميع بخير ؟

"Arkadaşım," dedi Frith, "El-ahrairah'ı gördün mü?
"صديقى"، قالها (فريث) "هل رأيتَ (آلاهريرا)؟"

"O zaman dışarı çık ta seni kutsayayım" dedi Frith.
فردّ (فريث) قائلاً "اخرج، وسأباركك عِوضاً عن الهدية"

Lord Frith, beni uzaklara, ışığın kalbine götür.
"أيها الإله (فريث)، خذنى بعيداً إلى لُبِّ الأنوار"

Frith yapmış olsa da bulan Fiver.
(فريث) ربما يكون قد خلقها لكن (فايفر) عثر عليها

Çünkü Lord Frith büyük habercilerinden birini gönderdi.
فقط لأن الإله (فريث) أرسل رسولاً من أعظم رُسُله

Büyük Frith, kes artık Hazel. Diğerlerini korkutuyorsun.
أيها الإله (فريث) العظيم، امنعه، (هيزيل) الآخرون سيصابون بعجز الخوف