Şunu söyleyebilirim ki sen Alexei Vershinin FSB'ye ihanet ediyorsun. | Open Subtitles | بأن أقول أنك (أليكسى فيرشينى) خائن للـ (إف إس بى) |
FSB başkanına bilgi verdim. | Open Subtitles | أعلمت رئيس ال"إف. إس. بى" بوضعك بإختصار |
FSB'ye çalışan çifte ajan belki Lena'dır. | Open Subtitles | ربما (لينا) هى العميل المزدوج لـ (إف إس بى) |
Bu yüzden FSB beni gizli göreve aldı. | Open Subtitles | لذا الإستخبارات الروسية وضعتني أعمل بشكل سريّ |
FSB sorugalanması gereken en değerli tutuklularını Moskova'ya götürür. | Open Subtitles | الفيدراليين يرسلون جميع المشتبه بهم الأكثر قيمة إلى "موسكو" |
Beni vurabilirsin; fakat daha sonra bunu hem FSB'ye hem de polise açıklamak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | يمكنك إطلاق النار علي لاكن ستحتاج لشرح ذلك لدى المخابرات الروسية و للشرطة |
Riski seven bir kapitalist. Annie'nin FSB ajanı olmasından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | كمشروع رأسمالى، ويشتبه كونها عميل (إف إس بى) مزدوج |
Washington'da FSB bağlantılarıyla hiç karşılaştığın oldu mu? | Open Subtitles | هل عرفتى أى معلومة عن (مراقبينه من الـ (إف إس بى هنا فى العاصمة |
Üst düzey bir FSB ajanına bu kadar yaklaşabilen olmamıştı. | Open Subtitles | كنتى أقرب من أى شخص آخر (لناشط كبير فى (إف إس بى |
- Eğer direnemezse bildiği her şeyi FSB'ye anlatırsa CIA operasyonlarına ne gibi zararlar verebileceğini bilmemiz gerek. | Open Subtitles | -ولكن إن لم وأخبرت الـ (إف إس بى) كل ما تعرف يجب ان نعلم حجم الخطر الذى سيحدث |
Sen ellerinde olmadığın sürece Zarya'nın FSB'ye bir yararı olmaz. | Open Subtitles | (زرايا) ليست مهمة لـ (إف إس بى) إلا إذا كنتى لديهم فى الحجز |
FSB kaçmayı bırakıp buraya geleceğini nereden düşünsün? | Open Subtitles | لماذا قد يعتقد الـ (إف إس بى) بانك توقفتى عن الهروب لكى تأتى هنا ؟ |
FSB için çalışıyorum ve diplomatik dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أعمل لدى الإستخبارات الروسية وأسعى للحصول على الحصانة الدبلوماسية |
FSB sırlarımı bana karşı kullandı. | Open Subtitles | الإستخبارات الروسية تستعمل أسراري ضدي |
- Onu FSB'ye mi teslim edeceksin? | Open Subtitles | -أنت ِ ستسلمينه إلى الإستخبارات الروسية ؟ |
Cidden Chicago'nun arkasında FSB'nin olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقًا أن الفيدراليين وراء "شيكاغو" ؟ |
Ya da FSB ajanlarını silahsız öldürebilen şu Kievli suikastçı gibi. | Open Subtitles | أو القاتل( كيفين)الذي قتل 5 من الفيدراليين بدون مسدس |
Ama FSB'nin diğer yarısında bir adamım var. | Open Subtitles | لكن لدي رجل داخل النصف الآخر من المخابرات الروسية. |
CIA, FSB. Amerika, Rusya. | Open Subtitles | (سى أى إيه) (إف أس بى) أمريكا، روسيا |
FSB'nin üst düzey üyelerinden. | Open Subtitles | إنه عضو رفيع المستوي في جهاز الأمن الفيدرالي |
Grigory Krukov, daha önce bahsettiğim FSB memuru. | Open Subtitles | هذا جريجوري كروكوف ضابط اف اس بي الذي ذكرته مبكرا |
Ve eskiden FSB için çalışıyordun. | Open Subtitles | وكنت تعمل لصالح القوات الروسية الفيدرالية. |