Ben doğmadan göçmüş oraya. Şimdi de ondan başka akrabam kalmadı. | Open Subtitles | لقد هاجرت قبل أن أولد وهى الأن كل ما بقى من العائله |
Vay anasını. Testisleri göçmüş. | Open Subtitles | اللعنة، لقد هاجرت خصيتيه. |
Bu arada, eşinizin testisleri göçmüş. | Open Subtitles | بالمناسبة، هاجرت خصيتي زوجكِ |
Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş" | Open Subtitles | أرى اليوم الشجاع يغرق في ليل قبيح |
Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş. | Open Subtitles | "أرى اليوم الشّجاع يغرق في ليل قبيح" |
Büyük halam Mae buraya küçük bir kızken, Haiti'den göçmüş. Gençliğinde temizlikçi olarak çalışmış. | Open Subtitles | عمّتي (ماي) هاجرت إلى هنا قادمة من (هايتي) كفتاة صغيرة، عملت في تنظيف المنازل |
göçmüş mü? | Open Subtitles | هاجرت |