Bilmediğim şey ise Göğüs kafesinde ne olduğu ve futbol zekası. | Open Subtitles | ما لا نعلمه هو ما خلف ذلك القفص الصدري وذكاءه الكروي |
Göğüs kafesinde silah yarasına dair kanıtlar var yani orta göğüs kemiği ve ona bağlı kaburgalarda. | Open Subtitles | هناك دليل على جرح رصاصة في القفص الصدري في تقاطع الأضلاع |
Göğüs kafesinde kör kuvvetli bir travma var. | Open Subtitles | هناك إصابة بأداة غير حادة على القفص الصدري. |
Şu anda herhangi bir kırığın yok ama birkaç burkulman, kalçanda ve Göğüs kafesinde ciddi ezilmeler var. | Open Subtitles | فهمت. حسنا أنت لايوجد عندك أي كسر و لكن أصبت بعدد قليل من الألتوائات السيئة وبعض الكدمات خطيرة جدا علي الوراك و حول القفص الصدري |
Sid'e göre, Roni Parker'ın Göğüs kafesinde bulduğumuz izler, bu bıçakla yapılmış. | Open Subtitles | (وفـقاً لكــلام (سيـــد السكينـــــة توافق الجروح على الضحيـــــة والعــلامــة المـوجودة على القفص الصدري (لــــ(رونـــــي باركر |
Göğüs kafesinde çok iyi çalışmışsınız. | Open Subtitles | -هذا عمل ممتاز على القفص الصدري . |