"göklerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • السماوات
        
    • السموات
        
    • الجنه
        
    Ve Lordlar göklerin karavanını yeni yuvalarına götürmesi için bir lideri kutsadılar. Open Subtitles وقد أختارت الألهة قائداً لإرشاد قافلة السماوات لموطنهم الجديد
    Onu dünyaya göm ve bizimle göklerin tadını çıkar. Open Subtitles ادفنيها في الأرض و انضمي لنا في السماوات
    Onu dünyaya göm ve bizimle göklerin tadını çıkar. Open Subtitles ادفنيها في الأرض و انضمي لنا في السماوات
    Bu ekibin başında, Kızıl Lotus'un önderi ve göklerin hakimi Zaheer vardır! Open Subtitles بقيادة زاهير قائد اللوتس الحمر مع سيد السموات
    göklerin en zeki tanrısı sen değilsin, öyle değil mi? Open Subtitles أنتِ لست الخارقة اللامعة في السموات
    göklerin ve yerin Tanrısı onun yalnızca bir insan olduğuna acıklı bir tecrübeyle onları ikna edecektir. Open Subtitles و إله الجنه و الأرض سيقنعهم بذلك من خلال تجارب بشعة أنهمجردرجل"
    göklerin ve yerin Tanrısı'nın desteği, tabii ki eğer bir tanrı varsa. Open Subtitles و إله الجنه و الأرض يعلم -إن كان هناكَ شخصٌ أبدًا
    Büyüleriyle birlikte, hedefine ulaşıp, tanrılarla yıldızlı göklerin altında oturabilecek. Open Subtitles سيتِمُ افتراسه و معها يُمكنه الوصول و الجلوس مع .الآلهة الخالدة و السماوات المتلألئة بالنجوم
    Kan dolu okyanusların uğursuz göklerin üstüne kadar. Open Subtitles تنهضين فوق محيطات الدماء وستعجزين السماوات.
    Uzun zamandır, göklerin bizim etrafımızda dönmediğini ve bizim oldukça sıradan bir galaksinin bir sarmal kolunda oldukça sıradan bir yıldızın etrafında dönen, oldukça sıradan bir gezegenin sakinleri olduğumuzu biliyoruz. TED منذ زمن بعيد، علمنا أن السماوات لا تدور حولنا. وأننا سكان عالم اعتيادي، يدور حول نجمٍ اعتيادي، في مجرة لولبية اعتيادية.
    O, göklerin ve dünyanın sorumluluğunu omuzlarında taşıyordu, Open Subtitles لقد كان يضع السماوات و الأرض على أكتافه
    göklerin altında, kralın saklayacak hiç bir şeyi olmamalı. Open Subtitles تحت السماوات الملك ليس له شيء يخفيه
    Ne mutlu nefsi yoksul olanlara, çünkü göklerin egemenliği onlarındır. Open Subtitles ،طوبى للمساكين لأن لهم ملكوت السماوات
    göklerin açıldığını ve Mesih'in, Tanrı'nın sağında durduğunu görüyorum! Kafiri öldürün! Öldürün! Open Subtitles ارى السماوات مفتوحة و المسيح واقفا عن يمين الله! اقتل الكافر!
    Meyvelerime karşılık, beni korumaya ve bu boyalı göklerin renkli dönüşünü tazelemeye özen gösteriyorsun, dağlar sallanıyor, ormanlar kaplıyor -- artık ısınma yok. TED اعتناؤك في المحافظة مقابل فاكهتي واستكمال هذه الصور المستعادة من السماوات المطليّة، وتدحرج الجبال وتغطية الغابة -- لا مزيد من الاحترار.
    "göklerin derinliklerinden geliyorum Open Subtitles اتيت من اعالي السماوات
    Her şeyin bir vakti vardır göklerin altında her işin bir vakti vardır Open Subtitles لكل شيءٍ زمانٌ مُعيّن، ولكلّ أمرٍ تحت السموات وقت*:
    göklerin Egemenliği onlarındır. Open Subtitles لان لهم ملكوت السموات
    - göklerin egemenliği benim için yeterli. Open Subtitles يكفى مملكة الجنه - أنت كاذب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more