"gölünün" - Translation from Turkish to Arabic

    • بحيرة
        
    • البحيرة
        
    • بركة
        
    • بُحيرة
        
    • لبحيرة
        
    - Geldim sayılır. Moose gölünün etrafından dolaşıyorum. Open Subtitles في طريق العودة أنا اقوم بجولة فقط حول بحيرة الموظ ؟
    Alkali gölünün oradaki Kanada Kayalıklarının orada terkedilmiş bir askeri üs var, Open Subtitles هناك مباني عسكرية مهجورة عند بحيرة الكالي بالقرب من الجبال الكندية
    Yürümeye devam et. Toluca gölünün yakınında bir yangın kulesi var. Open Subtitles تابعي,هناك برج مراقبة على الجانب البعيد من بحيرة تولوكا.يجب أن يكون هناك راديو
    Bence bu olanların, Superior gölünün dibindeki iniş pistiyle alakası var. Open Subtitles أعتقد أن هذا كله من أجل الهبوط في أسفل البحيرة
    Burada tuzlu su gölünün hemen dibindeyiz kameraya doğru yüzen bir balık görüyorsunuz. TED كنا على حافة بركة المياه المالحة. هناك سمكة كانت تسبح باتجاه الكاميرا.
    Arkadaşlarımla takılıyordum ve biri bana, "Kendi donuk gölünün üzerindesin." demişti. Open Subtitles أنا أقود مع زُملائي. أحدهُم قال لي، ‫"‬أنت على بُحيرة مُتجمّدة."
    Piedmont gölünün altındaki otoparkı düşündüğümüzde; Hayır, etkisini yitirmemiş. Open Subtitles حسناً, بالاعتماد علي المواقف في بحيرة بدمون, لن اقول ذالك
    Bulunacak bir şey yoksa, o zaman adamlarının Spirit gölünün orada ne işleri var? Open Subtitles فماذا يفعل بعض رجالك في بحيرة الروح إذا لم يكن هناك شيء لتجده؟
    Eğer Sihirbaz kurbanlarını Spirit gölünün orada saklıyorsa onları bulacaksınız demektir. Open Subtitles الرجل السحري يخبئ ضحاياه في بحيرة الروح ستتمكن من العثور عليها انها مسألة وقت فقط
    Seninle Paonga gölünün yüzeyinde acilen buluşmalıyız. Open Subtitles نريدك ان تقابلينا على سطح بحيرة باجوينا فى الحال
    Pekala, belki bu sefer onu çelik halatla ateş gölünün üstünden atlarken bulursun. Open Subtitles حسناً ، رُبما يُمكنك إيجاده يُحلق فوق بحيرة من النار
    Mineral gölünün beyaz kabuğu güneş ışığını yansıtır ve morötesi ışınların etkisini artırır. Open Subtitles القشرة البيضاء في بحيرة الصودا تعكس وهج الشمس ويزيد من تأثير الأشعة فوق البنفسجيه.
    Meslektaşım, değerli Loren McIntyre, Amazon kaynak gölünün kâşifi, Peru And Dağları'ndaki McIntyre 30 sene önce Peru-Brezilya sınırında kaybolmuştu. TED زميلي الراحل العظيم لورن ماكنتاير مكتشف منبع الأمازون، بحيرة ماكنتاير في جبال الأنديز بالبيرو، فُقد في المنطقة الحدودية بين البيرو والبرازيل قبل حوالي 30 عاماً.
    Wazapamani gölünün kıyısında, 1940'larda yapılmış. Open Subtitles بنيت في الاربعينات بجانب بحيرة وازبانمي
    Ben, yumuşak Na-La gölünün cennetinden geldim, ve anneme beni fırtınaya bırak dedim. Open Subtitles ¶ حسنا، لي، جئت من السماء ¶ ¶ معطلة كاتالينا بحيرة ¶ ¶ و كنت قال لي مامي ¶
    Ayrıca, fare gibi boğularak Windermere gölünün dibinde yattığına inanıyorlar. Open Subtitles و يعتقدون ايضا انه فى قاع بحيرة ويندمير
    Superior gölünün dibinde bir üs ve iniş pisti var. Open Subtitles اهنالك قاعدة ومكان للهبوط في أسفل البحيرة
    Lav gölünün deviniminin nasıl hızlandığına bakın. Open Subtitles فقط ألقوا نظرة على حركة حِمم البحيرة المتسارعة.
    Baraj gölünün kıyıları buzla kaplı olduğu için durum çok kritik. Open Subtitles المسألة معقدة جداً لأن شاطئ البحيرة مغطاة بالثلج تماماً
    İki küçük çocuğu analarının kanından oluşan bir kan gölünün ortasında bırakmaya mecbur muydun? Open Subtitles أكان عليك أن تترك صبيين صغيرين يسبحان في بركة من دماء أمّهما؟
    İki küçük çocuğu analarının kanından oluşan bir kan gölünün ortasında bırakmaya mecbur muydun? Open Subtitles أكان عليك أن تترك صبيين صغيرين يسبحان في بركة من دماء أمّهما؟
    Beni ilgilendirmez. Bilinci kapanmış. Ambulans gelene kadar kan gölünün içinde yatmış. Open Subtitles تقول أنه قد أغمي عليها وأنها كانت تسبح في بركة من الدماء عندما وصلت سيارة الإسعاف
    Noel süslerimiz Kanada'nın adını telaffuz edemediğim bir gölünün kenarındaki ağaçlardan, ve model tren setimi görene kadar bekle. Open Subtitles جعلنا مُزيّننا يشحنها من بُحيرة ما لا أستطيع نُطق اسمها على الحدود الكنديّة، -وانتظري حتى ترين مجموعة قطاراتي .
    O yosun sadece Mead gölünün kuzeyinde yetişir. Open Subtitles وهذا النوع من الطحالب لاينموا إلا على الجانب الشمالى لبحيرة "ليك ميد".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more