Roz, gün batımını izlemek için Göl kenarına gidiyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، روز تَنخفضُ إلى البحيرةِ لمَسْك ذلك الغروبِ. |
Göl kenarına yalnız başıma mı gitmem gerekecek? | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَمْشي طول الطّريق أسفل إلى البحيرةِ لوحدي؟ |
Demek Göl kenarına gidiyorsunuz? | Open Subtitles | لذا، أنت رجال يَذْهبونَ إلى البحيرةِ , huh؟ |
Çünkü eğer çıkarsak, beni alıcaksın ve bi Göl kenarına götürüceksin, biraz piknik yapıcaz, biraz şarap, sonra çarşafa yatıcaz ve top. | Open Subtitles | لأنها إذا خرجنا معاً وقمت بإخذي الى البحيرة فسنقوم بالعشاء هناك وسنشرب الخمر |
Biz... Hafta sonu Göl kenarına gitmiştik. | Open Subtitles | ذهبنا الى البحيرة في عطلة الاسبوع |
Göl kenarına doğru bir yürüyüş yapacağım. | Open Subtitles | سَأَذْهبُ واردَ a مشي أسفل إلى البحيرةِ. |
- Piknik yaptığımız Göl kenarına. | Open Subtitles | - عند البحيرةِ حيث نَتنزّهُ. |