"gömdüğüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفنته
        
    • دفنتها
        
    • دفنت
        
    • دفنتك
        
    • دفنتُه
        
    • مدفونٌ
        
    gömdüğüm ve iki yıldır yasını tuttuğum çocuğum yaşıyor. Open Subtitles الطفل الذي دفنته وحزنت عليه لمدة سنتين هو حيّ
    zira gömdüğüm yere baktıklarında hiçbir şey bulamadılar-- Open Subtitles لإنهم عندما بحثوا هُناك في المكان الذي دفنته فيه لم يعثروا على شيء
    Onca yıl içime gömdüğüm şeyler aşk olarak dışarı akıyordu. Open Subtitles أشياء دفنتها في داخل طيلة هذه السنين جميعها تدفقت كالحب.
    Bakalım. Birkaç yıl önce buraya gömdüğüm silahları çıkaracağız. Open Subtitles سنذهب و نحفر لإستخراج بعض الأسلحه كنت دفنتها هنا منذ سنتين
    Burası 1924'te yaşlılıktan ölen köpeğim Spot'u gömdüğüm yer. Open Subtitles هنا دفنت كلبى سبوت عندما مات لتقدمه فى السن فى عام 1924
    Kalbimin derinliklerine gömdüğüm diğer ben.. Open Subtitles بلدي الذاتية الأخرى أنا دفنت أعماق قلبي.
    Abigail Araf'ta kalacak ve sen de Dünya'da seni gömdüğüm tahtadan tabutun içinde boğulacaksın. Open Subtitles ستبقى الوصيفة في العذاب وأنت ستقيد في صندوق خشبي من الصنوبر دفنتك فيه
    Kore'de ilk defa birini gömdüğüm yer. Open Subtitles إنّه حيث أول شخص دفنتُه في "كوريا".
    Oralarda bir yerde, derinlere gömdüğüm bir yerlerde seninle yarım kalmış bir işimiz olduğunu hissediyorum. Open Subtitles هنالكَ إحساسٌ مدفونٌ في مكانٍ ما بداخلي بأنَّ لدينا مسائلٌ غير منتهية
    gömdüğüm bişeyi..arıyordum Open Subtitles كنتُ أبحث عن شيء , دفنته منذ زمن بعيد
    Birkaç hafta önce gömdüğüm çocukluk arkadaşımın kullandığı 1945 Martin D-28 akustik gitarını bulman gerek. Open Subtitles "جِد لي غيتار "1945 مارتن دي-28 الذي يعود لصديق طفولتي الذي دفنته منذ بضعة أسابيع
    gömdüğüm yerdi. Open Subtitles لقد كان المكان الذي دفنته فيه.
    15 yaşındayken arka bahçeye gömdüğüm zaman kapsülünü çıkarmaya geliyorum ben. Open Subtitles أنا ذاهب فقط لأستخرج الكبسولة الزمنية التي دفنتها هناك عندما كان عمري 15
    Bu haritada parayı gömdüğüm yerin detayları var. Open Subtitles لقد كتبت كل التفاصيل عن الخريطة للأموال التي دفنتها
    An itibariyle mezara gömdüğüm bütün ruhlardan emdiği onca güçle aramızda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Open Subtitles إنّه الآن يجوب الحيّ بقوّة امتصّها من كلّ نفسٍ دفنتها في الحديقة.
    Büyükanneme saygısızlık ettin, o kokarca poposu halı içinde gömdüğüm büyükanneme. Open Subtitles وأهنت جدتي، التي دفنت في تلك سجادة مؤخرة الظربان.
    gömdüğüm bazı şeylerin yerini söyleyebilir miyim? Open Subtitles هاي,هل يمكنني اخبارك اين دفنت شئ ما؟
    Maude, seni gömdüğüm günkü gibi güzel görünüyorsun. Open Subtitles لازلت جميلة كاليوم الذي دفنتك فيه)
    Canlı canlı gömdüğüm katil demek istedin. Open Subtitles القاتل الذي دفنتُه حياً.
    Oralarda bir yerde, derinlere gömdüğüm bir yerlerde seninle yarım kalmış bir işimiz olduğunu hissediyorum. Open Subtitles هنالكَ إحساسٌ مدفونٌ في مكانٍ ما بداخلي بأنَّ لدينا مسائلٌ غير منتهية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more