"gömleğindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • قميص
        
    • قميصه
        
    • قميصكَ
        
    • على قميصك
        
    Ayrıca olay yerindeki kan ile sanığın gömleğindeki kan aynıydı. Open Subtitles وكانت العيّنة متوافقة مع العيّنة المأخوذة من قميص المدّعى عليه
    Ted'in gömleğindeki kan örnekleri geri gelene kadar iddia duruyor. Open Subtitles الرهان المدرجات ، حتى دماء ومرة أخرى ، على قميص تيد.
    Hala kurbanın gömleğindeki naylon polimeri teşhis edemedim. Open Subtitles و أنا لم أعرف ما هذا البوليمر النايلوني على قميص الضحية
    Ayakkabılarına bak. Yepyeniler. Birisi gömleğindeki yırtığı dikmiş. Open Subtitles ‫انظري لحذائه، إنه جديد، ‫وشخص ما خيّط هذا التمزّق في قميصه
    gömleğindeki kan, kurbanınkine uymadı. Open Subtitles لم تتطابق الدماء التي على قميصه مع دم لضحية
    gömleğindeki kan lekeleri nereden geliyor peki? Open Subtitles و ذلك الدم على قميصكَ, من أين مصدرهُ؟
    gömleğindeki at onu binicilik kazasına, dosyanın üzerindeki sörf de onu sahile götürdü. Open Subtitles الجواد على قميصك قادها لحادث الركوب و مظهر التزحلق على الماء على لوحك قادها للشاطئ
    - Ve ayrıca apartman yöneticisinin gömleğindeki erimiş plastik damlası bir kredi kartı değil. Open Subtitles القطعه البلاستيكيه التى كانت ذائبه على قميص مدير المبنى ليست بطاقه ائتمان
    -Blunt'ın gömleğindeki kan sıçramasına ilgili muhtemel bir uyumsuzluk da var. Anlaşılan bazı yanıtlanmamış sorularımız var. Open Subtitles هناك أيضاً عدم توافق محتمل " مع الإنتشار في قميص " بلانت
    Ian Wallace'ın gömleğindeki, yüksek hızla oluşmuş kana ait bir eşleşme buldum. Open Subtitles اذن انا لدى عينة من بقع الدماء (والتى على قميص (ايان والاس
    O zaman Leo Johnson'ın gömleğindeki Renault'un kanıydı. Open Subtitles إذاً دم "رينو" على قميص "ليو جونسن"
    Jennings'in kot gömleğindeki kan. Open Subtitles دم من قميص (جينينغز) الدينمي "دينيم: نسيج مبرد قطني يستخدم في الجينزات وما شابه"
    Ted'in gömleğindeki kan Saunders'ınkine uydu. Open Subtitles المباراة الدم من قميص تيد. فمن "سوندرز.
    Kurbanın gömleğindeki düğmede. Open Subtitles على زر على قميص الضحية
    gömleğindeki kana bakarak bütün kanın ona ait olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles مع كُلّ ذلك الدمّ على قميصه يجب أن تتأكّد كُلّه له حسنٌ.
    Sana demiştim, gömleğindeki dinleme cihazı geçen hafta Philadelphia'dayken yok oldu. Open Subtitles لقد أخبرتك ، الجهاز الذي في قميصه فرغت بطاريته الأسبوع الماضي حين كنا في فيلاديلفيا
    gömleğindeki kanı da şu an inceliyorlar eğer farklı bir kan grubuysa... Open Subtitles والدم الذي كان على قميصه يقومون بإجراء فحوصات عليه ليعلموا أن كان يحتوي زمرة آخرى...
    gömleğindeki bir şeyi silecek gibi yaptım. Open Subtitles أنت... كنتُ أتظاهر بمسح شيء من على قميصه.
    Jesse'yi vurduğun zaman mermiler gömleğindeki kan torbalarını patlatacak kadar etki yaratacak. Open Subtitles حينما تطلق النار على (جيسي) سيكون هناك من ما يكفي من أكياس الدم في قميصه
    - gömleğindeki yırtık. Open Subtitles - إنها شقه في قميصه -
    gömleğindeki bunca kandan bunu rahatlıkla görebiliyorum. Open Subtitles هذا واضح من خلال رشقات الدم تلك على قميصك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more