Bu adamları bir Hıristiyan gibi gömmeye zaman var mı? | Open Subtitles | هل هناك وقت كافي لإعطاء هؤلاء الرجال دفن مسيحي صحيح؟ |
Meclis üyesinin cesedini gömmeye karar verdin ama biz mi geldik? | Open Subtitles | هل قررت دفن جثة المستشار لكنك جئت إلى هنا أولاً ؟ |
Kötü bir yaşlı trol o ve gittiği için mutluyum teyzesini gömmeye. | Open Subtitles | إنها قزم كبير في السن ولئيم، وأنا سعيد لأنها ذهبت، لدفن عمّتها. |
Sezar'ı övmeye değil gömmeye geldiğini sanmıştım. Shakespeare. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك جئت لدفن القيصر وليس الثناء عليه |
Ölümde bile o kadar güzeldi ki, cüceler onu gömmeye kıyamadılar. | Open Subtitles | وبجمالها حتى وهى ميتة، حتى أن الأقزام لم يجرؤا على دفنها... |
Böylece bilinçaltınızda yaşananların anısını gömmeye başladınız. | Open Subtitles | وهكذا بدأت تقومين على دفن ذكرى ما حدث في اللاوعي الخاص بك |
Sonra bizi mağlup taraftan sanıp cesetleri gömmeye zorladılar. | Open Subtitles | ثم أعتقدوا أننا من الجانب المهزوم وأجبرونا على دفن الموتى |
Sanki olanlar o kadar utanç vericyimiş ki, kasaba durumu gömmeye karar vermiş gibi. | Open Subtitles | الأمر يبدو وكأنه أمر مخجل البلدة قررت دفن هذا |
Önerime gelecek olan itirazların farkındayım, ancak kafamızı kuma gömmeye devam edemeyiz. | Open Subtitles | أدرك أن ما أقترحه له تحدياته لكن لا يمكننا الإستمرار فى دفن رؤوسنا فى الرمال |
Zannedersin ki birini gömmeye hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | هـلّ تعتقدون بأنّهم يستعدّان لدفن شخص مـا |
Burası hayvanlarımı gömmeye geldiğim yerdi. | Open Subtitles | اعتدت الحضور الى هنا لدفن حيواناتى الأليفة. |
Dediğine bakılırsa, Bola Kai'nin kurbanlarını gömmeye zaman ayıracağını pek zannetmiyorum. | Open Subtitles | من كلامك أشك أن البولاكاي وجدوا وقت كافي لدفن ضحاياهم |
Onları gömmeye giderken yakınlarda bir çarpışma, 15 yıl önce metal kutulardan birini kanalizasyona düşürerek kaybetmemize neden oldu. | Open Subtitles | عندما كنا في طريقنا إلى دفنها بسبب اصطدام فقدنا إحدى الحاويات فسقطت في المجارير قبل خمسة عشر عاماً |
Muhtemelen, polisler onu kenara çektiğiinde çete üyesi kızıyeniden gömmeye gidiyordu. | Open Subtitles | من المحتمل أن فرد العصابة كان يأخذ الابنة لكي يعاد دفنها عندما تلقي الشرطة القبض عليه |
Her polis suçluyu gömmeye ya da onunla beraber gömülmeye mahkumdur. | Open Subtitles | وكل شرطي مستعد علي ان يُلطخ به أو أن يدفن مُجرماً به |
Ormanda beni gömmeye çalışırken uyandım. Kanının son damlasına kadar içtim ama o da yeterli olmadı. | Open Subtitles | صحوت لمّا كان يدفنني في الأحراج، وشربت كلّ دمه، لكنّه ما كفى. |
Ben Sezar'ı gömmeye geldim, onu yüceltmeye değil. | Open Subtitles | أتيت لأدفن قيصر لا لأثني عليه |
Sen onu kimin gömmeye çalıştığını öğreneceksin. | Open Subtitles | ابحثي عمَن يسعى لوفاته |
Bizim şansımız eskileri gömmeye acıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الفرصة قد حانت لندفن جراحنا القديمة. |
Yalnızca, alelacele onları gömmeye zaman buldum. | Open Subtitles | كان لديّ وقت فقط لدفنهم بعجالة. |
Seni Fransa'da gömmeye mecbur kaldıysak da İskoçya'dan bir parça bırakmamız gerek, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان علينا دفنك هنا في فرنسا لنترك جزء من اسكتلندا معك |
- Bizi buraya gömmeye niyetli. | Open Subtitles | إنه يُريد دفننا. |
Arkadaşların daha geçen beni çimentodan bir mezara gömmeye çalışmıyor muydu? | Open Subtitles | ألم يحاول أصدقاؤكِ منذ فترة بسيطة دفني في مقبرة أسمنتيّة؟ |
Deniz ötesi bir hesaptaydı. Parayı gömmeye çalışmış. | Open Subtitles | كانت في حساب خارجي حاول هو أن يدفنها |
Diğer kızları, tepeye çıkıp ve kulübenin yanında bir mezar kazıp onu gömmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | فأجبروا الفتيات الأخريات على أخذ جسدها إلى التلة، ليحفروا قبرها ويدفنوها هناك بالقرب من كوخ في الغابة |
Sırlarımızı ne kadar derine gömmeye çalışırsak, o kadar yüzeye çıkarlar. | Open Subtitles | ، كلّما ماصعُبت محاولة دفنهم . كلّ مابدأت تطفوا على السّطح |