"görüşme için" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجل مقابلة
        
    • أجل المقابلة
        
    • للمقابله
        
    • للإجتماع
        
    • للاجتماع
        
    • لإجتماع
        
    • لجدولة مراجعة
        
    • لعقد اجتماع
        
    Hayır, hayır. Aslında bugün sadece görüşme için geldim. Open Subtitles كلا، أنا هنا اليوم فقط من أجل مقابلة العمل
    Ufak bir görüşme için çağırdılar, fiyonk mu o? Yakışmış. Open Subtitles اتصلوا بي من أجل مقابلة صغيرة هل هذه سلسلة ، إنها جميلة
    Rosie, hadi. görüşme için şanslı sutyenim almam lazım. Open Subtitles اسرعي يا روزي, فأنا أحتاج الى صدرية الحظ من أجل المقابلة
    Yenetek verdiği öğrencilerin ailelerden görüşme için gelmelerini istiyoruz. Open Subtitles نحن نريد ان نطلب من آباء الطلاب الموهوبين للمقابله
    Bu görüşme için arandığımda düşük rütbeli bir ajanın geleceğini sandım. Open Subtitles عندما تلقيت هذه المُكالمة للإجتماع إفترضت أنه سيكون مع عميل عادي
    Yarınki görüşme için size teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أردت فقط أن أشكركي انت و زوجك علي للاجتماع غدا. أنا حقا أقدر ذلك.
    Bir saatlik görüşme için gidiş geliş 15 saat uçacağım. Open Subtitles لذا أصل إلى الذبابة 15 ساعة كلتا إتّجاهات لإجتماع الساعة واحد.
    Lütfen bizi, görüşme için, en kısa sürede arayın. Open Subtitles رجاءً أعيدي الاتصال بنا لجدولة مراجعة بأسرع مايكون.
    görüşme için saat 10'da burada olacak. Open Subtitles سيكون هنا من أجل مقابلة العمل يوم الثلاثاء في تمام الـ 10.
    Avukatım dedi ki eğer yeni birşey bulurlarsa, ikinci görüşme için bizi yeniden çağıracaklarmış. Open Subtitles أخبرني محاميَّ أنهم سيتصلون من أجل مقابلة أخرى ان استجد جديد
    Bir tür görüşme için programını değiştirmeni. Open Subtitles يريد أن يعدل مواعيدك .من أجل مقابلة ما
    Kusura bakma, geç kaldım. görüşme için geldim ben. Open Subtitles أنا آسفة لقد تأخرت أنا هنا من أجل المقابلة
    Kusura bakma, geç kaldım. görüşme için geldim ben. Open Subtitles أنا آسفة لقد تأخرت أنا هنا من أجل المقابلة
    - görüşme için hazırlanmalıyım. Open Subtitles . أريد أن أكون منتعشًا من أجل المقابلة
    Tamam, tamam. Şimdi görüşme için hazırlık yapalım. Open Subtitles حسنا ، حسنا ، دعنا نعود لنُعدكَ للمقابله
    görüşme için kaygılandım. Open Subtitles كنتُ اجهز نفسى للمقابله الشخصية
    Sabah 10'daki görüşme için temsilciler göndereceğimizi söylerim. Open Subtitles بممثلين للإجتماع صباح الغد في تمام العاشرة
    Sabah 10'daki görüşme için temsilciler göndereceğimizi söylerim. Open Subtitles بممثلين للإجتماع صباح الغد في تمام العاشرة
    Tamam. Bir görüşme için güzel bir yere benziyor. Open Subtitles حسنا, يبدو انه مكان جيد للاجتماع.
    Sivil bir kodamanla resmi olmayan bir görüşme için Kabul'a çağırıldım. Open Subtitles لقد دعوتُ لـ "كابل" لإجتماع سرّي مع شخصيات مُهمّة.
    Lütfen, görüşme için en yakın zamanda arayın. Open Subtitles أرجوكِ أعيدي الاتصال بنا لجدولة مراجعة بأسرع مايمكن.
    Pazartesi sabahı gerçek bir görüşme için tekrar ofisinizde olacağım. Open Subtitles ساكون متواجدة في المكتب صباح الاثنين لعقد اجتماع حقيقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more