"görülmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظهور
        
    • يراني
        
    • تُرى
        
    • يُرى
        
    • يراهم
        
    • مرئياً
        
    Gerçekten benimle birlikte kahvaltı yaparken görülmek istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت حقاً لا تُردْ الظهور تَنَاوُل الفطور مَعي، أليس كذلك؟
    Ama Uralları takip ederse bir yerde görülmek zorunda kalacak. Open Subtitles لكن إذا تابع خط الأورال فيجب أن يعاود الظهور فى مكان آخر
    Siz piçlerin birinizle bile konuşurken görülmek istemiyorum. Open Subtitles في الحقيقة لا يجب أن يراني أحد أتحدث مع أي منكما أيها الأوغاد
    Çünkü yaptığı tek iyi şey, onunla görülmek istemememi engellemiyor. Open Subtitles لأن الشيء الصغير اللطيف الذي يقوم به لا يغير من حقيقة أنني لا أريد أن يراني الناس معه
    Benim gibi yaşlı bir kadınla görülmek istediğinden emin misin? Open Subtitles أواثق من أنك تريد أن تُرى مع إمرأة مسنة مثلي؟
    Ama seninle beraber olmak bana birinin seni görülmek istediğin gibi görmesinin ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırlattı. Open Subtitles .. لكن معكِ .. يذكرني بكم هو رائع أن تُرى من قِبل شخص ما بالطريقة التي تريد أن تُرى بها
    Kim bilir görülmek bekleyen neler var ve hayatımızı değiştirecek ne yeni mucizeler var. TED ومن يدري ما هناك ينتظر أن يُرى وأي اكتشافات جديدة ستغيير حياتنا.
    Çünkü Bay Holmes'un müşterisi gelip giderken görülmek istemiyor, öyle mi? Open Subtitles و هذا و لأن عملاء مستر هلمز لا يحبذوا ان يراهم أحد عند الذهاب و الخروج ؟ هل كلهم مصاصي دماء الشركات ؟
    görülmek ve görülmemek, onlardan biri olma ve onlardan olmama hissi. Open Subtitles شعور أن تكون مرئياً وغير مرئياً أن تكون جزءً منهم وبعيداً عنهم
    Flynn, ben pek çok şeyi yapabiliyorum ama aniden var olup kaybolmak ya da kumsalda uçurtma uçururken görülmek... Open Subtitles أنا أستطيع فعل الكثير من السحر لكني لا أستطيع الظهور علي الشاطئ
    Herkes görülmek ve duyulmak ister. Open Subtitles كل شخص يريد الظهور ... ويسمع عنه
    Hastanenin içinde seninle birlikte görülmek istemiyorum. Open Subtitles - لا أريد الظهور معك بالمستشفى
    İç işlerinin müdürü ile takılırken görülmek istemem. Open Subtitles أنا لا أريد أن يراني أحد أصول وأجول مع رئيس الشؤون الداخلية
    Hem bu şekilde görülmek istemiyorum. Open Subtitles .لا أريد بأن يراني أحد وأنا بهذه الحالة
    Bir kanun kaçağıyla görülmek istemiyorum. Open Subtitles لا اريد لاحد ان يراني مع لص
    görülmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن يراني الناس
    Eminim Kraliçe ve onun komplocu çetesi tarafından ters köşeye gönderilmiş olarak görülmek istemezsiniz. Open Subtitles أنا متأكد أنك لا ترغب في أن تُرى مهزوماً من الملكة وعصابتها من المتآمرين؟
    Benimle mi görülmek istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تُرى برفقتي؟ هل هذا ما تريد؟
    Burada görülmek, kariyerine yardım etmekten başka hiçbir şey yapmaz. Open Subtitles أَنْ يُرى هنا سَيَعمَلُ لا شيءُ لكن يُساعدُ مهنتَكَ.
    Çünkü iptal bileti Sırasında görülmek ağırımıza gitti. Open Subtitles لأننا أُحرجنَا أيضاً لكي يُرى في a خَطّ إلغاءِ.
    görülmek istemiyorlar. Open Subtitles لا يريدون أن يراهم أحد
    görülmek istemiyorlar. Open Subtitles لا يريدون لأحد أن يراهم
    görülmek de güzel, Gary. Open Subtitles ، من الجيد أن تكون مرئياً . (يا (جاري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more