Ortada size Göründüğü kadar kötü bir durum olmadığından eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الأمر ليس سيئاً كما يبدو عليه |
Göründüğü kadar kötü değil. Bu tarz olaylara hazırlık için tatbikatlar yapıyoruz. | Open Subtitles | الوضع ليس سيئاً كما يبدو نحن مستعدين لأمورٍ كهذه |
Tatlım şu anda nasıl hissettiğini biliyorum ama bak, hiçbir şey Göründüğü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | ،عزيزتي أعلم ما تشعرين به الأن ولكن أنظري، الأمور ليست سيئة كما تبدو |
Bu Göründüğü kadar kötü değil.Yaşlı Wayne yukarıda bana küfrediyor,o burayı gerçekten çok sever. | Open Subtitles | إنه ليس سيئا كما يبدو ، سوف تحبينه كما أحبه واين القديم |
Aslında bu Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | هل تعلم ؟ هذا ليس بالسوء الذي يبدو عليه حقا |
Hadi ama adamım, Göründüğü kadar kötü birisi değil. | Open Subtitles | بحقك يا رجل لا يبدو بهذا السوء الذي يظهر عليه |
Cidden, Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | في الحقيقة، لا يبدو الأمر سيئاً كما يبدو |
Şimdi meraklanma. Durumumuz Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | لا تقلقي، موقفنا ليس سيئاً كما يبدو |
Göründüğü kadar kötü olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبريها أن الأمر ليس سيئاً كما يبدو |
Durum Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | إنَّ الأمرَ ليس سيئاً كما يبدو |
Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | ليس سيئاً كما يبدو |
Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | إنه ليس سيئاً كما يبدو |
İşlerin Göründüğü kadar kötü olmadığını söyledim. | Open Subtitles | قلت ان هناك اشياء لا يمكن ان تبدو سيئة كما تبدو |
Meraklanma. Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | لا تقلقي ، إصابتي ليست سيئة كما تبدو |
June, Göründüğü kadar kötü değil, söz veriyorum. | Open Subtitles | يونيو ، فإنه ليس سيئا كما يبدو ، أعدك. |
Aslında Göründüğü kadar kötü değil. Nasıl olsa birileri bu işi yapacak. | Open Subtitles | انا لست سيئا كما يبدو كل هذا كان سيقع |
Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | الامر ليس بالسوء الذي يبدو عليه |
Pekala, Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه ليس بالسوء الذي يبدو عليه |
Aslında Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | الأمر لا يبدو بهذا السوء. |
Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | إنها تبدو أسوأ مما هي عليه |
Bazı dedikodular çıktı, biliyorum... fakat gerçek, asla Göründüğü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | أعرف أن هناك شائعات تتطاير ولكن الحقيقة ليست سيئة بقدر ما هو بادٍ عليها |
Bence Göründüğü kadar kötü durumda değil. | Open Subtitles | انها ليست سيئة كما يبدو عليها من وجهة نظرى. |