İblislerin iblis ve masumların masum gibi göründüklerini hatırlıyormusunuz? Kuralları kim değiştirdi? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما كانوا الشياطين يبدون كالشياطين |
O subay adaylarının, üniformalarıyla çok hoş göründüklerini söyledim. | Open Subtitles | قلت أن الضباط البحريين يبدون رائعين في زيهم |
Motel resepsiyonisti, adamların Orta Doğulu gibi göründüklerini söyledi. | Open Subtitles | مسجلة الفندق قالت أن الرجال يبدون من الشرق الأوسط |
Öyle göründüklerini farkettim çünkü sorunlara karşı çok kapandık, seni ne kadar çok sevdiğimi anlamamı engelliyorlardı. | Open Subtitles | لقد أدركت انهم يبدون هكذا لأننا كنا قريبين جدا منهم و كانوا يحجبون الرؤية عني |
Bilmem. Lisa güzel göründüklerini düşünmüştü. | Open Subtitles | لا أعرف أعني ان ليسا إعتقدت بأنّها ستبدوا لطيفة |
Onları kesip parçalara ayırdığımızda nasıl göründüklerini biliyor musun? Hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | أتعرف كيف يبدون عندما نقطعهم محَبطين للغايه |
Herkesin ailesi vardır. Belki isimlerini ve nasıl göründüklerini hatırlamıyor olabilirim. | Open Subtitles | الجميع لديهم عائلة لكني لا أتذكّر اسماء عائلتي وكيف يبدون. |
- İşte gördünüz mü, benden çok iyi bir satıcı olur... çünkü bende bu çok inandırıcı hava var... ben insanlara çok iyi göründüklerini söylediğimde yani aslında şey gibi görünseler bile-- | Open Subtitles | وانظر، كيف أقوم بدور الباىعة الراىعة لأنني أتميز بأسلوب راىع لإخبار الناس بأنهم يبدون بشكل راىع بالرغم من أنني أقوم بالكذب |
Tom çok sanatsal göründüklerini söyledi. | Open Subtitles | توم قال بأنهم يبدون فنيين بحق. |
İlk olarak: Güzel göründüklerini söyle. | Open Subtitles | أولاً أخبرهم أنهم يبدون جميلون |
Olur da ben nasıl göründüklerini bilmiyorum ki. | Open Subtitles | . بالطبع ، إلا أنني لا أعرف كيف يبدون |
Nasıl göründüklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدون |
Nasıl göründüklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدون |
Mantığını anlamadım. Bilmem. Lisa güzel göründüklerini düşünmüştü. | Open Subtitles | لا أعرف أعني ان ليسا إعتقدت بأنّها ستبدوا لطيفة |