"görünmesi için" - Translation from Turkish to Arabic

• ليبدو
• لتبدو
• لجعله يبدو
• لكي يبدو
• كي تبدو
• كي يبدو

Tavan gerçek değil. Gece göğü gibi görünmesi için büyü yapılmış.
هذا ليس سقفاً حقيقياً، لقد سحروه ليبدو كالسماء بالليل

Edgar, başka bir şey yapıyormuşum gibi görünmesi için altağımı örtmen gerekiyor.
ليبدو الأمر كأني أقوم بشيء اخر يمكن أن ينتهي الأمر بنا جميعاً للزج في السجن

- Sadece korkutmak için, olayın gerçekçi görünmesi için duvara bir el ateş edecekti.
كان من المفروض أن تكون طلقة تحذير على الحائط لتبدو الأمور حقيقية

Hayır, o farklıydı. Bu cesetler düzenlenmişti, tıpkı şöyle görünmesi için...
كلّا، هذا مختلف، إذ أن الجثة في هاتين الصورتين تمّ تهيئتها وكساؤها لتبدو

Gerçek gibi görünmesi için senin öğrenci e- mail hesabına girebilmeleri gerek. - Eğer senin kampustaki hesabını kullandılarsa... üniversitenin servis sağlayıcısından mesaja ulaşabilmemiz gerekir.
وكان لابد أنهم أدخلوا حساب طالب بريدك إلكتروني لجعله يبدو أصلياً

Kanlı ve kırmızı görünmesi için boyuyorlar. Bunu biliyor muydun?
يطلونه لكي يبدو دامياً وأحمر هل تعلم ذلك؟

Benim gibi görünmesi için Simone'a makyajla müdahele mi edeceksin?
تغير سيمون بعملية تجميل كي تبدو مثلي ؟

Gerçek görünmesi için külçeleri ağır yaptırdım.
لقد جعلته ثقيلا جدا كي يبدو حقيقيا ..

Gasp gibi görünmesi için bütün eşyalarını aldım. Ama o kahrolası kol düğmesini çıkaramadım.
أخذتُ كل الأغراض ليبدو الأمر كعمليّة سرقة لكنني عجزتُ عن إخراج زر الكمّ ذلك

Bombalamada ölmüş gibi görünmesi için ayarlanmış.
وتم إفتعال الأمر ليبدو ميتاً وسط الإنفجار

Kabul edilebilir görünmesi için elimizdeki tek seçenek bu.
هذه الطريقة الوحيدة ليبدو الأمر قانونيا.

Şimdi bunu alacağım... ve ateş gibi görünmesi için ağzına saplayacağım.
إذاًسآخذهذه... واضعها عند الفم ليبدو كما لو كان به لهب

Eski görünmesi için yıpratılmış.
لقد تم اعداده ليبدو قديما

Gerçek görünmesi için yeterince kana ihtiyacım var.
فقط احتاج دم كافي ليبدو حقيقي

ilginç görünmesi için alaycı bıyıklardan bırakacaksın ama ilginç olmakla ilgilenmeyeceksın ve benim bunlarla ilgili bir sorunum yok.
وسينمو لديك ذلك الشارب السُخري لتبدو مثيراً للإهتمام ولكنك لن تكون كذلك، وانا غير موافقة على هذا

Arabaya yerleştirilen bomba çete saldırısı gibi görünmesi için tasarlanmıştı.
لقد صممت قنبلة السيارة لتبدو كحادثة عصابة

İntihar gibi görünmesi için.
لتبدو كأنها عميلة أنتحار

Yani gerçek görünmesi için bir şeye inanmayı diyorum.
انت تؤمنيِ بشيئ , لجعله يبدو حقيقي؟

Bir kaza gibi görünmesi için.
لجعله يبدو وكأنه حادث

Eski görünmesi için ne gerekiyorsa yapmalısın.
‏أي شيء لجعله يبدو قديماً. ‏

inandirici görünmesi için bir ceset lazim.
نحن بحاجة إلى جثة لكي يبدو ذلك صحيحاً.

Seninmiş gibi görünmesi için.
لكي يبدو و كأنه لك

Kaza gibi görünmesi için ona alkol enjekte edildi.
لقد تم حقن (غورجيت) بالكحول, لكي يبدو و كأن سقوطه حدث مصادفةً

öldükten sonra, bir cinayet gibi görünmesi için.
بعدما أموت، كي تبدو كجريمة قتل