Siz oraya varmadan önceki görüntülere bakarız. | Open Subtitles | حاولي إعادة وقت اللقطات قبل تغيير موقعنا |
görüntülere bakacağız belki arabasını ya da biriyle gittiyse onu görebiliriz. | Open Subtitles | انظري لو بإمكانكِ سحب اللقطات. لعلّنا نقدر على رؤية نوع السيّارة التي كان يقودها أو إذا غادر مع أيّ شخص. |
Özür dilerim. Bu görüntülere erişmek senin yetkini aşıyor. | Open Subtitles | الدخول لهذة اللقطات أعلى من تصريحِك الأمني |
Bütün görüntülere bakıp hepinizi tek tek sorgulayacağız. | Open Subtitles | الذى يعنى أن أى مكالمه هاتفيه ستكون محجوبه سوف نراجع كل لقطات كاميرات المراقبه ونخضع للتحقيق |
Yatma saatinden sonra ayakta kalırsan izin veririm. Tüm görüntülere en başındna baktık... ve en iyisi bu. | Open Subtitles | أنا أدعك تبقين حتى وقت النوم شاهدنا جميع لقطات الأمن |
Rehinelerden biri Facebook profilinde bir video paylaştı ve o görüntülere ulaştık. | Open Subtitles | أحد الرهائن رفعت فيديو على صفحتها بالـ"فيسبوك"، وذلك الفيديو بحوذتنا الآن |
Gitmeden önce de, Kryger'ın görevine ait görüntülere ulaşmak için sistemimize girmiş. | Open Subtitles | وقبل أن تغادر، إستخدمت نظامنا للدخول على بعض اللقطات من مهمة "كريجر" |
görüntülere bakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | في هذا الإتجاه علينا فقط النظر إلى تلك اللقطات |
FBI yorum yapmıyor ancak bu havadan görüntülere göre ağır silahlı adamlar bu ormanlık alanda ilerliyorlar. | Open Subtitles | ما زالت المباحث تمتنع عن التعليق ولكن بحسب هذه اللقطات الجوية ترون رجالاً مدججين بالسلاح يشقون طريقهم في هذه الغابة |
İstediğim görüntülere eriştin mi? | Open Subtitles | هل تمكنت من الولوج إلى اللقطات التي طلبتها منك ؟ |
- Seni duyabiliyorum. - Ama görüntülere ihtiyacım var. | Open Subtitles | ...يمكنى سماعك ...ولكنى أحتاج هذه اللقطات لذا |
Troy, bu gece çektiğin görüntülere bakmamız gerek. | Open Subtitles | (تروي)، سنحتاج لرؤية اللقطات التي صوّرتها هذه الليلة. |
Eğer o görüntülere bakmamış olsaydın... | Open Subtitles | إذا لم تكنى قد، بحثتى فى اللقطات... |
Patronun görüntülere el koymuş. | Open Subtitles | صادرت رئيستك اللقطات |
Tahminimce Bayan Dewinter önceki akşam başka bir yerde öldürüldü sen ve meslektaşın, sahte görüntülere baktığı sırada katil orada durup cesedi çöplüğe koymuştu. | Open Subtitles | -أعتقد أنّ السيّدة (ديوينتر) الحقيقيّة قتلت في مكان آخر سابقاً من مساء ذلك اليوم، ووضع القاتل جثّتها في القمامة بحيث ستكون هناك عندما تُشاهدين أنت وزُملاؤكِ اللقطات المُزيّفة. |
Hindistan Şirketi şantiyesindeki görüntülere ulaşmayı başardım. | Open Subtitles | من اجل لقطات الكاميرا من هذا المكان انا انتظر شروق الشمس هناك |
Öyleyse görüntülere tekrar bakıp gözden hiçbir şey kaçırmadığımıza emin olalım. | Open Subtitles | دعونا تحقق لقطات من جديد، تأكد من أننا لم تفوت أي شيء. |
Her neyse. görüntülere bakalım. | Open Subtitles | أياً يكن, لنقوم بتفقد لقطات المرور |
Senin görevine ait olan görüntülere ulaşmaya çalıştım. Ben, beni engelledi. | Open Subtitles | لقد حاولت الدخول على لقطات من مهمتك لكن "بن" أخرجني |
Ama görüntülere göre araştırma filan yapmamış biraz durmuş sonra gitmişsiniz. | Open Subtitles | ...لكن ، في لقطات شاشات المراقبة الطريقة التي قمت بها بالتحقق من الامر إتسم بالامبالاة |
Rehinelerden biri Facebook profilinde bir video paylaştı ve o görüntülere ulaştık. | Open Subtitles | أحد الرهائن رفعت فيديو على صفحتها بالـ"فيسبوك"، وذلك الفيديو بحوذتنا الآن |