"görüyorsunuz ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترى
        
    • ترون
        
    Burada viyadükten bir parça görüyorsunuz. Ve göreceğiniz gibi korozyon her yanını kaplamış. Open Subtitles ويمكنك أن ترى هنا بعض من قطع ذلك الجسر والتى حدث بها تآكل.
    Burada kırmızı ve gri çatıyı görüyorsunuz, ve aralarında yaklaşık çeyrek saniye boyunca maske denilen sadece boş ekran görünecek. TED و بينهما سوف يكون هناك قناع و هو تماما شاشة فارغة , لحوالي ربع ثانية إذا سوف ترى الصورة الأولى , ثم القناع
    Bu yüzden her rakam gördüğünüzde, karşılık gelen rengi görüyorsunuz ve işte bu sinestezinizin olmasının nedeni. TED فبالتالي كل مرة ترى فيها رقما، ترى لونا موافقا، ولهذا تصاب بالسنينستيزيا.
    Alt tarafta GreenLab'ı net bir şekilde görüyorsunuz ve sağa tarafta da su yosunlarını göreceksiniz. TED في الأسفل ترون المعمل الأخضر بشكل واضح، و على الجانب الأيمن سترون الطحالب.
    Ormanı yeşil renkte 3B olarak görüyorsunuz ve toprak yüzeyinin altında yapılan altın madenciliğinin etkilerini görüyorsunuz. TED ترون الغابة باللون الاخصر في الصورة ثلاثية الابعاد وترون التأثير الناتج من التنقيب عن الذهب تحت سطح التربة
    İşte burada, öğrencimin ayakta durduğunu görüyorsunuz ve şuradaki ise cihazımız. TED لذا هنا ترون طالبي واقفًا، وهنا ها هو الجهاز.
    İki hareketi entegre edilmiş halde görüyorsunuz ve nesne tüm varlığını bu çaresizlik ifadesine adamış görünüyor. TED ترى أن الحركتين متداخلتان، و يبدو أن الغرض يشارك بجسمه كله بتعبيره هذا عن يأسه.
    Burada elma bahçesinde dolaşan robotları görüyorsunuz ve bir dakika içinde sol tarafta aynı şeyi yapan iki üyeyi daha göreceksiniz. TED هنا سترى الروبوت يطير عبر بستان من تفاح، وبعد دقيقة ترى إثنان من رفقائه يفعلان نفس الشيء في الجانب الأيسر.
    Sisi görüyorsunuz ve yanıbaşındaki küçük gri bir kedi var. TED فأنت من خلال حروفها ترى الضباب و تلمح قطةً رماديةً صغيرةً في الأرجاء،
    Burada kutsal manzaralarının nasıl genelev, otel ve kumarhanelerle kaplandığını görüyorsunuz ve yine de halen dua ediyorlar. TED وهنا ترى كيف أن المشهد المقدس قد تم تغطيته ببيوت الدعارة والفنادق والكازينوهات ومع ذلك، فإنهم مازالوا يصلون
    Resmin bir diğer örneğini yanda görüyorsunuz ve bu iki kareyi gri renkli bir sütun ile birleştirdiğimizde, bir fark olmadığını göreceksiniz. TED إذا وضعت نسخة أخرى من هذه الصورة هنا وأوصلت البقعتين بخط رمادي اللون، يمكنك أن ترى أنه ليس هناك اختلاف.
    Japan Aerospace [Keşif] Ajansı bir solar yelkenli uçurdu, burda yelkenin açıldığını görüyorsunuz, ve hala kat çizgilerini görebiliyorsunuz. TED منظمة بحوث الفضاء اليابانية أطلقت شراعا شمسيا، ويمكنك أن ترى هنا بأن الشراع قد توسع، ويمكنك أيضا رؤية خطوط الطية
    Demek istediğim, 10. seviyedeki paladini görüyorsunuz ve bu da 20. seviye paladin TED أعني أنك ترى هذا في "بالادين" المستوى ١٠ و هذا "بالادين" المستوى ٢٠
    Bir fırsat görüyorsunuz ve onu elde etmek için ne yapacağınıza karar veriyorsunuz. TED حيث ترى فرصة سانحة أمامك .. وتقرر انك سوف تستغل تلك الفرصة
    Yani annesini telefonda görüyorsunuz ve sonra yükseliyor. Open Subtitles ولكنه في الطابق الأعلى أنت ترى والدته تتحدث في الهاتف وهو يجري بدراجته
    Arkamda, harika bir örüntü görüyorsunuz ve bu örüntü aslında sadece çok belirli bir şekilde çizilmiş dairelerden oluşuyor. TED خلفي، ترون نمطًا رائعًا، وهذا النمط ينتج عن رسم الدوائر وحسب بطريقة محددة.
    Bir iplik görüyorsunuz, açık olanın görünmez madde olduğunu görüyorsunuz ve sarı da yıldızlar ya da galaksileri gösteriyor. TED ترون خيط ترون النور إنه المادة الغير مرئية، والاصفر عبارة عن النجوم أو المجرات التي تطلع.
    Tahmin ediyim,asker forması içinde iki kişi görüyorsunuz ve bizi düşman gibi bir şey olarak algılıyorsunuz,değil mi? Open Subtitles دعوني اخمن ، ترون رجلين في زيّ رسمي وتعتقدوا أننا العدو، هل انا محق ؟
    Burada, muhafaza amaçlı kullanılan geleneksel iki boyutlu bir mimari mühendislik çizimi görüyorsunuz. Ve tabii ki biz bunları 'fly-through' animasyonlarla, yapıların arasında dolaşarak anlatıyoruz. TED وهنا ترون تصويرا تقليديا ثنائي الأبعاد لرسم هندسي معماري يُستعمل لحفظ معالم الموقع وطبعا نروي القصص عبر محاكاة حاسوبية لعملية الطيران فوقه.
    Sonuçta şimdi bu fotoğrafları alıyoruz -- sabah kalkıyorsunuz ve Nijerya'daki bu çocukları görüyorsunuz ve Uruguay'dakileri görüyorsunuz bilgisayarlarıyla ve Moğolistan'dakileri. TED اذا, بالنظر الى هذة الصور -- حيث ترون الاطفال في نيجيريا وفي الاوراغواي يحملون كمبيوتراتهم, وفي مانغوليا ايضاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more