"gördüğü en" - Translation from Turkish to Arabic

• شهده
• يشهدها
• قد شهدها
• كّون
• سبق و أن
• رآها في

Cesur ve yakışıklı adamın gördüğü en güzel şeydi bu.
أجمل شيء شهده الرجل الشجاع الوسيم على الإطلاق

Dünyanın gördüğü en tehlikeli ve etkili vampir topluluğuyla.
أشدّ جمع مصّاصي دماء خطرًا ونفوذًا شهده العالم قطّ.

Yani dünyanın şimdiye dek gördüğü en şeytani adam Soğuk Savaş döneminde kızıllara katıldı.
إذًا أشرّ امرئ شهده العالم قطّ أعلن العصيان توًّا في أوج الحرب الباردة

Sana bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş kampanyanın merkezinde olmayı teklif ediyoruz.
نحن نعرض عليك الفرصة كي تنضم إلى أفضل حملة ممولة ومنظمة سوف يشهدها هذا البلد

Şu adam geleli iki saniye oldu ve bu bölümün gördüğü en büyük müşteriyi kaybetti.
ثانيتين من تغوط الكلب وهو يخسر أكبر بيعة قد شهدها هذا الفرع

Luciano tek hamleyle Amerika'nın gördüğü en güçlü ve en düzenli suç birliğini yarattı.
بحركةً واحدة .. لوتشيانو كّون أقوى المنظمات الإجرامية الإمريكية

Be... Bu bölgenin gördüğü en kötü ve tek anma-isyanı.
أسوأ شغب جنازة سبق و أن رأته هذه المقاطعه

Gözetmenin şimdiye kadar gördüğü en iyi sürüş olduğundan bahsetmiş miydim?
هل قلت أن الممتحِن قال أنها أفضل قيادة رآها في حياته

Yani dünyanın şimdiye dek gördüğü en şeytani adam Soğuk Savaş döneminde kızıllara katıldı.
أقوى شخص شرير شهده العالم قط، أعلن العصيان في أوج الحرب الباردة

Dünyanın gördüğü en yetenekli hacker.
إنه أمهر قرصان إلكتروني شهده العالم قطّ.

Demir Donanma, Westeros'un gördüğü en büyük armada.
الأسطول الحديدي هو أعظم أسطول شهده البحر

Dünyanın, o güne dek gördüğü en inanılmaz ışıklandırma gösterisiydi.
كان اكثر استعراض ضوئي شهده العالم

Barışı bozmaya çalışan dünyanın gördüğü en büyük tehdit mi?
أكبر تهديد للسلام شهده العالم ؟

Zengin amcanız Homer okyanusun gördüğü en çılgın kapalı partiyi verecek!
عمكما الثري (هومر) سيقيم أصخب حفل غداء شهده أعالي البحار

Dünyanın şimdiye dek gördüğü en güçlü Han'ı.
أقوى "هان" شهده العالم.

Rusya, dünyanın gördüğü en büyük savaşın küllerinden tekrar dirilecek.
"روسيا" ستنهض من تحت الرماد. سيشهد العالم حروب لم يشهدها من قبل قطّ.

Bu mağazanın gördüğü en iyi baş asistan olacağım.
سأكون أفضل كبيرة مساعدات قد شهدها هذا المتجر.

Siz bu videoyu izlediğinizde dünyanın gördüğü en büyük hacki gerçekleştirmiş olacağım.
لكن خلال مُشاهدتكم هذا التسجيل، سأقوم بأكبر عملية هكر سبق و أن رائها العالم.

Çavuş, hayatında gördüğü en kötü grup olduğumuzu söyledi.
لا أصدق! قال الرقيب إننا أسوأ مجموعة رآها في حياته