"gördüğüm zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما أرى
        
    • عندما رأيت
        
    • عندما رأيتك
        
    • عندما رأيتُ
        
    • عندما أراه
        
    • عندما رأيتكِ
        
    • عندما رأيته
        
    • عندما رأيتها
        
    • عندما أراها
        
    • عندما اراه
        
    • عندما ارى
        
    • مرة رأيتكِ
        
    • عندما اراك
        
    • بمجرّد رؤيته
        
    Şimdi hakkımdaki gerçeği biliyorsun. Haşere gördüğüm zaman ufak bir kız gibi davranırım. Open Subtitles حسناً ، أنتِ تعرفين الحقيقة بشأني أنا مثل الفتاة الصغيرة عندما أرى الحشرات
    Bu saati takmaya başladığını gördüğüm zaman birlikte geçireceğimiz zamanın başlayacağına inanacağım. Open Subtitles عندما أرى بأنكِ إرتديتي هذه الساعة فسأؤمن أن وقتنا معاً قد بدأ
    Şu çirkin kızı kapınızdan girerken gördüğüm zaman bir an bile aldanmamıştım. Open Subtitles لم ينخدع أنا لثانية واحدة عندما رأيت تلك الفتاة قبيحة حتى المشي.
    Mikroskopta canlı hücreleri ilk gördüğüm zaman, tam anlamıyla büyülenmiştim ve neye benzediklerini görünce çok şaşırmıştım. TED عندما رأيت خلية حية للمرة الأولى في المجهر، كنت مسحورا ومندهشا تماما لما كانت تبدو عليه.
    Seni kilisede ilk gördüğüm zaman tıpkı bir erkek gibiydin. Open Subtitles عندما رأيتك لأول مرة في الكنيسة لقد بدوت كرجلٍ حقاً
    O maskeli sikiği gördüğüm zaman anasından doğduğuna pişman edeceğim. Open Subtitles عندما أرى الوغد المقنّع، سوف أضربه ضربًا مبرحًا. الرجل المقنّع.
    Uçan bir fil gördüğüm zaman herşeyi de görmüş olurum. Open Subtitles لكنى أكون رأيت كل شئ عندما أرى فيلا يطير
    Uçan bir fil gördüğüm zaman herşeyi de görmüş olurum. Open Subtitles لكنى أكون رأيت كل شئ عندما أرى فيلا يطير
    Uçan bir fil gördüğüm zaman herşeyi de görmüş olurum. Open Subtitles لكنى أكون رأيت كل شئ عندما أرى فيلا يطير
    Uçan bir fil gördüğüm zaman herşeyi de görmüş olurum. Open Subtitles لكنى أكون رأيت كل شئ عندما أرى فيلا يطير
    Kayalıkların her tarafına uzanan bu hasarı ilk gördüğüm zaman, dalış takımımla dipteki kuma çöktüm ve ağladım. TED عندما رأيت هذا الضرر لأول مرة؛ تمددتُ علي طول الطريق أسفل الشعاب وغَرقت في الرمل في معدات الغوص، وبكيت.
    Pazar yerinde seramiklerinizi gördüğüm zaman, gözlerime inanamadım. Open Subtitles لم أصدق عيناي عندما رأيت مصنوعاتك من الخزف بالسوق
    Bay Weasley'e saldırıldığını gördüğüm zaman sadece izlemiyordum. Open Subtitles عندما رأيت السيد ويزلي تتم مهاجمته، لم أكن أشاهد فقط
    Bu yarayı ambulansındaki cesedi gördüğüm zaman aldım. Open Subtitles أصبت بهذا الجرح بسيارة الإسعاف عندما رأيت الجثة الهامدة.
    Ama sizi gördüğüm zaman öte dünyadan bir çağrı gibiydi bu sanki. Open Subtitles أنا فقدت كل اهتمام في الدين لكن عندما رأيتك في تلك الليلة كان مثل الدعوة من الجانب الآخر
    Yani evet, adamı gördüğüm zaman ağzını burnunu dağıtmak istedim, doğru. Open Subtitles أعني أجل ، عندما رأيتُ الرجل -كنت أرغبُ بضربة بشدّة، بالتأكيد
    Bunu gördüğüm zaman, Lincoln'un bir taraflarını asgari ücret karşılığında yıkamak zorunda olan birini düşünüyorum. Open Subtitles عندما أراه ,أفكر في ألرجل ألذي ينظف كرات لنكولن , ويحد من ألأجور
    ve seni Beyaz Saray'da gördüğüm zaman neredeyse özür diliyordum. Open Subtitles وكنت على وشك الإعتذار لك عندما رأيتكِ في البيت الأبيض
    Ve onu gördüğüm zaman -- şoka uğradım, korkunç bir şok, ve kelimenin tam anlamıyla hayatımızdaki en kötü patlama olmasına rağmen, biz intikam yanlısı olmadık. TED و عندما رأيته و بالرغم من الصدمة الصدمة المريعة و الانفجار المريع في حياتنا ,حرفيا لم نكن انتقاميين
    Onları ay ışığında gördüğüm zaman delirdiğimi zannetmiştim, Open Subtitles ظننت اني كنت مخبولا عندما رأيتها مع الشيطان في ضوء القمر
    Ama ikinci bir şansı gördüğüm zaman anlayacak kadar zekiyim. Open Subtitles لكني ذكي بما فيه الكفاية لأعرف الفرصة الثانية عندما أراها
    Bu işi uzun zamandır yapıyorum ve aşırı endişe durumunu gördüğüm zaman anlarım. Open Subtitles انا اقوم بهذا منذ وقت طويل اعرف الشعور بالقلق والتحفز عندما اراه
    Teşekkürler. Güzel bir şey gördüğüm zaman ona sadece bakmak beni tatmin etmiyor. Open Subtitles حسنا, عندما ارى شئ مميز , لا اجلس واشاهده فقط
    Sanırım seni en son gördüğüm zaman baban hemen öldükten sonraydı. Open Subtitles أعتقدُ أن آخر مرة رأيتكِ فيها كانت بعد مقتل والدك مباشرة.
    Semte döndüğünüzü gördüğüm zaman şunu söyleyebilirim ki bu, sorunu çözebileceğinizi düşündüm. Open Subtitles عندما اراك عائدا للقرية انا استطيع ان اخبرك ان التصرو النهائى انتهى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more