Birinin arka kapıya gittiğini gördüğüme yemin edebilirdim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقسم أني رأيت أحدا عند الباب الخلفي |
Kesinlikle, az önce bir Afrikalaştırılmış bal arısı gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | بالضبط,منذ لحظة أقسم أني رأيت نحلة أفريقية. |
Bir şey gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أقسم أني رأيت شيئًا ما |
Sivri dişler ve kırmızı gözler gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أقسم أننى رأيت عيون حمراء و أنياب |
Birşey gördüğüme yemin edebilirim Neyse boşver. | Open Subtitles | يمكننى أن أقسم أننى رأيت شيئا... لا يهم |
Orospu çocuğunu hücremde gördüğüme yemin edebilirim, şahsi eşyalarımı kurcalarken | Open Subtitles | أقسم أنني رأيت ابن العاهرة فيزنزانتي.. يعبثبأغراضيالشخصية.. |
Bu sabah olay yerinin dışında aynı adamı gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقسم أنني رأيت الرجل ذاته... يقف خارج موقع الجريمة هذا الصباح. |
İlginç, mektubu dün burada gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | هذا غريب , أستطيع أن أقسم بأنني رأيت تلك الرسالة هنا بالأمس |
Bunu daha önce gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أقسم بأنني رأيت هذا من قبل |
Abinin salonundan Hector Campos'un çıktığını gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أكاد أقسم أني رأيت (هكتور كامبوس) يخرج من صالة أخيك الرياضية |
Geçen gün tıkalı bir su gideri üstünde daireler çizerken senin Çok Özlü İksir'inden bir parça gördüğüme yemin ederim. | Open Subtitles | كنت أتمشى داخل الأنابيب ... و وجدت شئ يعوقنى يمكننى أن أقسم أننى رأيت ... . |
bir şey gördüğüme yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أنني رأيت شيئاً |
Michael, az önce babamı gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | (مايكل), أقسم أنني رأيت أبي لتوي |