Ve bugün ilk kez size Gördüklerimizin birazını göstermek istiyorum. | TED | وما أريد القيام به اليوم، لأول مرة، هو أن أريكم بعضاً مما رأيناه. |
Olsaydı bile, bu şimdiye dek Gördüklerimizin ötesinde bir şey. | Open Subtitles | وحتى لو كان لدي ما يكفي فهذا الأمر يتعدى أي شئ رأيناه من قبل |
Uyuşturucunun etkisindeyken Gördüklerimizin gerçek olduğunu düşünmeye başladık. | Open Subtitles | اقتنعنا أن ما رأيناه ونحن تحت تأثير المخدر حقيقي. |
Ama bence "Yüce Güç"e teslim olmak ve Gördüklerimizin bir nedeni olduğuna inanmak zorundayız. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن علينا الإستسلام لقوة عليا و أن نؤمن بأن أي كان ما رأيناه قد رأيناه لسبب ما |
Gördüklerimizin gerçek olacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تتأكّد بأن كلّ ما رأيناه ما زال سيتحقق؟ |
Bu Kategori 4 canavarlar hacim ve kütle olarak şimdiye kadar Gördüklerimizin en büyükleri. | Open Subtitles | ذانك الوحشان هما أكبر ما رأيناه قطّ من الفئة الرابعة حجمًا ووزنًا |
Gördüklerimizin aksine canlı bir silah. | Open Subtitles | سلاح حي لا يشبه أيّ شيء رأيناه من قبل |
Gördüklerimizin aksine canlı bir silah. | Open Subtitles | سلاح حيّ على خلاف كل ماقد رأيناه |
O vakitten beri, dünya çok yol aldı. Kısmen Holokost'ta yaşananların ve korunmaya ihtiyaç duydukları bölgelerde birey haklarını koruma endişesinin, kısmen Ruanda'da Gördüklerimizin, Bosna'da Gördüklerimizin sonucu olarak. | TED | و مذ ذاك الوقت و العالم يتقدم للأمام، جزئياً نتيجة لما حدث في الهولوكوست، والقلق السائد حول حقوق الأفراد الذين هم في حاجة إلى الحماية داخل أراضيهم، ونتيجة جزئية لما رأيناه في رواندا، و نتيجة جزئية لما رأيناه في البوسنة. |
Gördüklerimizin hiç biri gerçek değilmiş. | Open Subtitles | كل شيء رأيناه كان وَهْمًا. |
Bu gece Gördüklerimizin sandığımız gibi olmadığının kanıtıdır bu. | Open Subtitles | ) هذا يثبت أن ما رأيناه ليس حقاً كما اعتقدناه |
Gördüklerimizin bir başka tarafı olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | -أنتَ تنسى أن هناك جزء آخر لما رأيناه |
Bugüne kadar Gördüklerimizin en büyügü. | Open Subtitles | أكبر من أي شيء رأيناه من قبل |