Keşke altında olduğum baskıyı görebilmen için kendini benim yerime koyabilsen. | Open Subtitles | أتمنى لو تضعين نفسك في مكاني لتري الضغط الذي أعاني منه |
Bacaklarını oynatmak için ellerimi kullandığım gibi belki seni gördüğüm gibi kendini görebilmen için benim gözlerimi kullanırsın. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي أستخدم فيها يداي لأحرك لك قدميكِ... ربّما يمكنك إسخدام عيناي لتري نفسكِ، |
Keşke Carol'ın gördüğünü görebilmen için bir şansım olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى أنك حظيت بالفرصة لتري ما رأته (كارول) |
Bu protez gözüme gördüklerimi görebilmen için bir yazılım falan yükledin mi? | Open Subtitles | ولكن عندما قمت بتثبيت العين الاصطناعية، هل قمت بتثبيت نوع من البرامج حتى تتمكن من رؤية ما أراه؟ |
Yani, yarayı görebilmen için. | Open Subtitles | أقصد، حتى تتمكن من رؤية الندبة |