Zalim birisiydi ama o zaman görememiştim. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً قاسياً مع أنني لم أستطع رؤية هذا وقتها |
Niteliklerini kalın bir gelenek örtüsünün altında sakladı, ...bu yüzden başta kim olduğunu görememiştim. | Open Subtitles | فقد أخفى مميزاته تحت بطانية سميكة من التقاليد لذا لم أستطع رؤية حقيقته في البداية |
Arabanın içindeki hiçbir şeyi görememiştim. | Open Subtitles | حقًا لم أستطع رؤية ما بالداخل |
Forrest'in dairesindeyken imha ettiği dosya kutusunu net görememiştim. | Open Subtitles | عندما كنت في شقة (فورست), لم أستطع رؤية صندوق الملفات الذي كان يمزّقه بوضوح |