"göremiyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يمكنكم
        
    • يُمكنك رؤية
        
    • يمكنكم رؤية
        
    • لا ترون
        
    • لا تستطيعون
        
    Kafanızı öyle bir götünüze sokmuşsunuz ki, önünüzde duranı göremiyorsunuz. Open Subtitles أنتم حمقى، لدرجة أنّه لا يمكنكم رؤية مايحدث أمامكم ..
    Geleceği göremiyorsunuz, besbelli ve geçmişi de göremiyorsunuz, hafızanız hariç. TED من الواضح أنه لا يمكنكم رؤية المستقبل, ولا يمكنكم رؤية الماضي إلّا في ذاكرتكم.
    ve böyle açılıyor - sizler şimdi göremiyorsunuz - düğmeye bastığım zaman açılıyor. Bu demek oluyor ki, bu programı çalıştırdığım zaman, TED ويتم تشغيلها -- لا يمكنكم رؤية ذلك ولكنها تعمل حين أضغط على المكبس ما يعنيه هذا هو أنني إذا شغّلت هذا البرنامج
    Çok şey görüyorsunuz da neden daha sonra ne olacağını göremiyorsunuz? Open Subtitles إنك ترى الكثير لم لا يُمكنك رؤية ما سيحدث بعد ذلك؟
    Kardeşimi suçlamıyorum, çünkü, biliyorsunuz.. ...ona âşıktı ve o, biliyorsunuz.. ...bâzen uyarı levhâlârını göremiyorsunuz. Open Subtitles وأنا لا ألومها، أعني إنها مغرمة وأحياناً إنكم لا ترون علامات التحذير.
    Ama gördüğünüz tek şey buysa o zaman beni görmüyorsunuz göremiyorsunuz demektir. Open Subtitles لكن إن كان هذا ما ترونه فأنتم لا ترونني لا تستطيعون رؤيتي
    Ceketimin cebinde tanrıya şükür ki siz göremiyorsunuz ahlak dışı, iğrenç, açık saçık bunu söylediğim için utanç duyuyorum... ..Fransız kartpostalları var. Open Subtitles لدي هنا في جيبي وأشكر السماء لا يمكنكم مشاهدتها فاسقة، قذرة، فاحشة
    Biliyorum göremiyorsunuz ama dudaklarımın büzülmesini durduramıyorum. Open Subtitles انا اعلم انه لا يمكنكم رؤيتها لكن شفهتى لا تتوقف على الارتعاش
    Siz beni göremiyorsunuz, ben de sizi göremiyorum. Open Subtitles لا يمكنكم رؤيتي ولا يمكنني أن أراكم
    Siz beni göremiyorsunuz, ben de sizi göremiyorum. Open Subtitles لا يمكنكم رؤيتي ولا يمكنني أن أراكم
    Önünüzdeki gerçekleri dahi göremiyorsunuz. Open Subtitles لا يمكنكم رؤية الحقيقة الواضحة حتى
    Buradaki detayı muhtemelen göremiyorsunuz, ama bu onun karnesi. Gördüğünüz gibi, harika notları var. TED هو طفل رائع ، هنا لا يمكنكم رؤية التفاصيل و لكن هذه بطاقة تقرير عن عمر. و هنا ستلاحظون أن تقديره ممتاز !
    Neden gözünüzün önündekini göremiyorsunuz, Ajan Weller? Open Subtitles لماذا لا يُمكنك رؤية ما هو قابع أمامك مُباشرة أيها العميل (ويلر) ؟
    Tamam, şimdi ilk bakışta... her iki kafaya baktığınızda arada bir fark göremiyorsunuz. Open Subtitles حسنًا، إذًا.. على الصورة الأولى، إذا رأيتم في كلا الرأسين، لا ترون أي أختلافات.
    -İsa'nın nasıl göremiyorsunuz ? Open Subtitles لا يا سيدي - ما الذي لا ترون المسيح يفعـله؟
    Eğer temporal loblardan iç kısma doğru bakabilseydiniz şu an göremiyorsunuz orada "fusiform gyrus" denen bir küçük bir yapı var. TED وإذا نظرت، مدسوس بعيدا داخل السطح للفص الجداري لا تستطيعون أن ترونها هنا هو بنية صغيرة تسمى التلفيف المغزلي
    Bayanlar ve baylar muhtemelen kendisini arkalardan göremiyorsunuz. Open Subtitles سيداتي وسادتي، لعلكم لا تستطيعون رؤيته مِن المقاعد الخلفية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more