"görev için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمهمة
        
    • للمهمة
        
    • في مهمة
        
    • لهذه المهمة
        
    • للمهمّة
        
    • للواجب
        
    • أجل المهمة
        
    • فى مهمة
        
    • للخدمة
        
    • لمهمه
        
    • لمهمّة
        
    • فى مهمه
        
    • لأجل مهمتنا
        
    • مهمّة
        
    • من اجل مهمة
        
    Robogamiler, özel olarak sadece tek bir görev için yapılmış robot olmak yerine birçok görevi yerine getirmek için optimize edilmişlerdir. TED بدلاً من أن يكون روبوت واحد مصنوع خصيصًا لمهمة واحدة، يتم تحسين الروبوغامي للقيام بمهام متعددة.
    Özel görev için İngilizce konuşan subaylar aranıyor. Open Subtitles الضباط و الجنود الذين يتحدثون الإنجليزية مطلوبون لمهمة خاصة
    Herkes bir sonraki görev için hazır mı? Sizden ya parmaklarınızı 50 kere şıklatmanızı ya da TED هل الجميع جاهزون للمهمة التالية؟ أريد منكم أن تطرقوا بأصابعكم بالضبط ٥٠ مرة
    Resmi bir görev için burada olduğumu biliyor olmalısınız. Open Subtitles أعتقد أنكم تعلمون جميعاً أني هنـا في مهمة رسمية
    Bu görev için en gelişmiş casus üniteleri olarak tasarlandınız. Open Subtitles لقد تم تصميمكم لهذه المهمة لان تكونوا وحدة الترشيح الوحيدة
    görev için birbirimizi tanımamız çok iyi oluyor. Open Subtitles لقد إستمتعتُ بالأمس. إنهُ لمن الأفضل للمهمّة
    Albay Stauffenberg, efendim. görev için hazırız. Open Subtitles أيها الكولونيل ستافنبرج , سيدي نقدم الآن تقريراً للواجب
    Önceki Albaylar, San Pablo'yu, Çin sularında özel bir görev için tasarladı. Open Subtitles الكباتن الذين كانوا قبلي هم من قام بتصميم حصي الرمال لمهمة خاصة في المياه الخلفية للصين
    Dr Fraiser böyle bir görev için yeterince kuvvetli olmadığını düşünüyor. Open Subtitles دكتور فريزر تعتقد أنك لم تستعد قوتك لمهمة كهذه
    İngiliz istihbaratı onu, Kosova'daki bir görev için CTU'ya verdi. Open Subtitles المخابرات الانجليزية اعارته الى وحدة مكافحة الارهاب لمهمة فى "كوسوفو"
    Donanma Özel Timi, belli bir görev için hazırlanan teşkilatlar arası bir görev gücünün parçası. Open Subtitles هذه الوحدة جزء من مهمة القوة متعددة الوكالات كان هذا تدريبا لمهمة خاصة جدا
    Ancak, gelecekteki görev için bu yolculuk benim yaptığım gibi çok uzun. TED ولكن الرحلة إلى استعداد تلك الموهبة للمهمة المقبلة، مثل رحلتي الخاصة، طويل جدا.
    Elimdeki görev için ihtiyacım olan, bu adamlar. Open Subtitles هم فقط من أحتاج إليهم للمهمة التي أريدها
    Washington DC'den. Özel bir görev için burada. Open Subtitles إنه من واشنطن العاصمة وهو هنا في مهمة خاصة
    Evet, görev için mi geldiniz? Yoksa yanlışlıkla mı girdiniz? Open Subtitles إذا، هل أتيت في مهمة أو عن طريق الخطأ ؟
    Bu aptal görev için 10 fıçı fıstık ezmesini bıraktım. Open Subtitles تركت 10 غالونات معلبة من زبدة الفستق لهذه المهمة الغبية
    - Akşamki büyük görev için hazır mısın? Open Subtitles أأنت مستعدّ للمهمّة الكبيرة الليلة؟
    Konu şu; görev için hazır olana kadar ekstra yardıma ihtiyacım olacak. Open Subtitles النقطة هي , حتي تكون مستعدة للواجب مرة اخري احتاج مساعدة
    Hepsi iyi adamlar, ...bu görev için senin yanındalar, ...umarım onaylarsın. Open Subtitles كلهم بارعون و هم لك من أجل المهمة أتمنى أن تقبلهم
    Onlara bir görev için gittiğimi söylersin. Open Subtitles اخبريهم انني قد اضطررت للذهاب فى مهمة أخري
    Yarbayım telefon açtı, aktif görev için hazır olup olmadığımı öğrenmeye çalışıyordu. Open Subtitles تلقيت إتصالاً من قائد جناحي إنه يحاول أن يعرف إن كنت مستعداً للخدمة الميدانية
    Binbaşı, seni çok önemli bir görev için seçtim. Open Subtitles أيتها العريفه, لقد اخترتك لمهمه غايه فى الأهميه
    Yeni bir görev için emirleri almak için orada buluşacaktık. Open Subtitles كان يجب أَنْ نَجتمعَ هناك لتلقي التعليمات لمهمّة جديدة.
    Çünkü İngilizlerin böyle bir görev için kullanacakları adam mutlaka ajanları James Bond olur. Open Subtitles بسبب هذا الرجل فإن البريطانيين سوف يستخدمون فى مهمه كهذه عميلهم جـيمـس بـونـد
    Yüksek seviyede kesinlik görüyor olsam da ayrıntılı şebeke incelemem ve şimdiye kadar taradığımız yerleri denklemden çıkartmam sonucu elimizdeki özel görev için dikkate alınacak birkaç yer bulduğuma inandığımı belirtmek isterim. Open Subtitles بينما آنس مستوى عاليًا من اليقين سيكون إهمالًا إذا أغفلت ذكر أن بعد تحليلات شاملة للشبكة واستبعاد الأماكن التي مشطناها سلفًا أظنني حددت بدقة مكانًا يستحق وضعه بالاعتبار لأجل مهمتنا الراهنة.
    Şehre bir görev için geldim, tamam mı? Open Subtitles أنا في المدينة لأجل مهمّة .. هل إقتنعتِ؟
    Yarın bir görev için iki haftalığına gidiyorum. Open Subtitles انا سوف اسافر الغد لمدة اسبوعين من اجل مهمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more