Mahkeme emrine uyacak ve görevimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | وسأخضع لأوامر المحكمة وسأقوم بواجبي المدني |
Ben ölümden korkmuyorum. Ya da yargılanmaktan. Ben ona karşı görevimi yerine getirdim ve beni Edwardımla tekrar bir araya getirecek. | Open Subtitles | لا أخشى الموت أو يوم الحساب قمت بواجبي تجاه القدير |
Benim irademin dışında çocukla ilgili görevimi yerine getirirdim. | Open Subtitles | وضد إرادتي وكنت سأقوم بواجبي تجاه الطفل |
Sadakatle ve vicdanla görevimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | أنني سوف بأمانة وضمير .. .. أؤدي واجباتي. |
Sadakatle ve vicdanla, görevimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | أنني سوف بأمانة وضمير .. .. أؤدي واجباتي. |
Eğer Haley, Florida kumsallarında yarı çıplak kendini sergilemezse görevimi yerine getirmiş sayılırım. | Open Subtitles | ..لو (هيلي) لم تستيقظ على شاطئ في فلوريدا نصف عارية لقد قمت بواجبي |
görevimi yerine getirdim. Topluma hizmeti severim. | Open Subtitles | قمت بواجبي فحسب فأنا مُحبٌ لمجتمعي |
Ama görevimi yerine getirdim, değil mi? | Open Subtitles | لكنني قمت بواجبي ألم أفعل ذلك ؟ |
Sadece görevimi yerine getiriyorum, sizin gibi. | Open Subtitles | أنا أقوم بواجبي مثلما أنت تقوم بواجبك |
Ama görevimi yerine getirmeliyim. | Open Subtitles | إلا أنني مضطرة لأن أقوم بواجبي |
Ben sadece görevimi yerine getirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد قيام بواجبي. |
Ben Bay Dales'e ve vicdanıma karşı görevimi yerine getirdim. | Open Subtitles | قمت بواجبي لللسّيد داليس، لضميري... |
Ben burada Haçlılar'a karşı görevimi yerine getiriyorum. | Open Subtitles | أقوم بواجبي نحو الصليب |
görevimi yerine getirip, Brigham Young'la evlenmiştim. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي لقد تم ترشيحي الى (بريجهام يانج) |
Sadece vatandaşlık görevimi yerine getiriyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بواجبي المدني |
Sadece görevimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | أنا سأقوم بواجبي ولا شيء أكثر |