Evet, sevgilisinin, bir kadını duyup bir olay görmüş gibi davrandığını söyledi. | Open Subtitles | نعم، قالت ان صديقها تصرف كأنه رأى مشكلة، اعتقد انه سمع امرأة |
Görevli içini dökmek üzereydi ama sonra birden Sauron'un gözünü görmüş gibi donup kaldı. | Open Subtitles | كان الموظف على وشك كشفالحقيقة،ثم ،فقط.. تجمّد، كأنه رأى عين (ساورون). |
Görevli içini dökmek üzereydi ama sonra birden Sauron'un gözünü görmüş gibi donup kaldı. | Open Subtitles | كان الموظف على وشك كشفالحقيقة،ثم ،فقط.. تجمّد، كأنه رأى عين (ساورون). |
3 kilometreden fazla bir mesafeden görmüş gibi. | Open Subtitles | وكأنه رأى الرصاصة أتية من على بعد 3300 ياردة. |
Yüzü bembeyazdı, sanki bir hayalet görmüş gibi yoksa hayalet o muydu? | Open Subtitles | كان وجهه مبيضّاً وكأنه رأى شبحاً أم كان هو الشبح؟ |
Hayalet görmüş gibi, sadece ateşe bakıp durdun. | Open Subtitles | لا، فقط نظرت إلى النار كما لو أنك رأيت شبحاً |
Sanki, paketi gönderirken bu bilgiyi benden kasten saklamış da sonra da açıklamayı uygun görmüş gibi. | Open Subtitles | كما لو أنه قد قام بإخفاء هذه المعلومات عني عن قصد عندما أرسل الطرد وقد غيّر رأيه الآن! |
Hayalet görmüş gibi. | Open Subtitles | تبدو كمن رأى شبح |
Hayalet görmüş gibi. | Open Subtitles | كأنه رأى شبحاً ! |
Hayalet görmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كأنه رأى شبحاً ! |
Thomas'ı bulduğumda bir hayalet görmüş gibi ağaçların orada yürüyordu. | Open Subtitles | "عندما وجدت "توماس هو أتى قادماً من الأشجار وكأنه رأى شبحاً |
Sonra da hayalet görmüş gibi sarardı. | Open Subtitles | وبعد ذلك بدى وكأنه رأى شبحاً. |
Sihirli bir şey görmüş gibi. | Open Subtitles | وكأنه رأى شيئاً ساحراً |
Palyaço görmüş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تبدو كما لو أنك رأيت مهرجاً |
- Bir şeyler görmüş gibi. Kötü şeyler... | Open Subtitles | كما لو أنه شاهد أشياء , أشياء سيئة |
Korkunç şeyler görmüş gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | . تبدو كمن رأى شيئاً فظيع |